Memleket yanarken, aynanın karşısına geçip saç taramak nasıl bir meşrebin davranışıdır. Huzur yoksa hiçbir şey yoktur.
Hakkın sözü farz olduğunda "Konuşma Sendromu" oluşturanları, şimdilik Allah'a havale ediyorum. Ancak ben susmayacağım!
O kadar çok mazlum ahı alıyorsunuz ki, gün gelir bu mazlumların ahı, arşı titretir tepenize yığar. Huzur yoksa hiçbir şey yoktur!
Kin, kibir, haset, kumpas ve komitacılığın olduğu yerde HUZUR olmaz. Huzur olmayan yerde de hayır, bereket olmaz!
"5 Lİ ÇETE " MESELESİ!
CHP ve ıvır-zıvır ortaklarının "Beşli Çete" dedikleri ve Hükümeti sürekli eleştirdikleri konuya açıklık getirmek lazım.
MESELA
1915 Çanakkale Köprüsü 4 ortaklı bir konsorsiyum tarafından yapıldı.
Bu şirketlerin 2 tanesi Güney Kore Şirketi
1 Tanesi Limak
1 Tanesi de CHP eski Milletvekili Ersin Arıoğlu'nun Yapı Merkezi isimli şirketidir.
Eğer Türkiye'de yapılan bütün hacimli ihale ve işler derinlemesine araştırıldığında aşağı yukarı bu tür sonuçlar çıkar.
Bu durum da "Çete" diye karaladıkları aslında kendileridir.
Zincirin halkalarından sürekli "Çürük" çıkarıp "Tamir etmekle" zincir çok daha MUKAVİM olmaz.
Olayları "Küllendirmek" geçici sukunet sağlasa da, kuvvetli bir rüzgar estiğinde ne kül kalır ne sukunet.
Kemal Kılıçdaroğlu'a "seni Allah rızası için seviyorum" demeyi ne çok isterdim. Atatürk'ün kurduğu partinin genel başkanı, onu "sevmememiz" için mabadını yırtarken, "Beni sevsinler" diye mabadını yırttığı çevreye bakıp "Seni nasıl sevebiliriz" demekten başka çare bırakmamasının yanına birde "Bu ülkeyi yönetemiyorsunuz" iddiası ile ortaya çıkmasını, kendi partisini yönetmekten aciz, kurultay yapmaktan fellik, fellik kaçan bir insana "Seni Allah rızası için seviyoruz" nasıl diyebiliriz?
PKK/YPG ye dost
FETÖ ye dost
DHKP-C ye dost
ABD ye dost
AB ye dost
İsrail e dost
Cumhur İttifakı ve dostlarına düşman olan bu ruh halini nasıl sevebiliriz.
"Sevgide serbestlik, saygıda mecburiyet" vardır ilkesi ile yetişmiş bir kitle olarak "Mecburi saygıyı" dahi hak ile yeksan eden bu şahsiyete nasıl saygı duyabiliriz.
Rauf Aydemir
24 Mart 2022
"Yeni Başkan" geldiğinde, eski başkan sadece bir neferdir. "Başkanlığın üzerinde" tepinmesine asla müsaade etmeyin.
Bu "eski Başkanlardan" ol rütbe yıldım ki, Canlar Ne olursunuz bana "Başkanım" demeyin."Gardaş, arkadaş,
Ülküdaş" deyin!
"Bu yaştan sonra benden bir cacık olmaz" vehmine kapılanlar, "Ülkücü Olmayı ve kalmayı" asla denememiş dünyalık hastalarıdır.
MHP de "Kalem Devlet Bey'in elindedir" O değilden MHP ye çemkirenler aslında Devlet Bey'e çemkirmektedir.SEKTİRİN GEDİN!
Biz birilerine "Hain" derken, onların "İhanet etmelerinden" çok daha fazla zorlanıyoruz. Kolay,kolay "Hain" demiyoruz!
Benim en fazla canımı sıkan "Ülkü Ocaklarında" başkanlık yapıp, Ülkücülüğü "Hırs, nefis ve enaniyet" zannedenlerdir!
Ülkücülüğün öznesi "Ahlakçılıktır" bu özneden uzak yaşayıp, Ülkücülere "Ülkücülük Tarifi" yapmak "nesebi sahihlik, müptezelliktir!
Bilmesek, tanımasak, savruluşlarına, satılmışlıklarına defalarca şahit olmasak "Az bir Sazan" olacağız! Ama vallahi biliyor,tanıyoruz!
Şahsıma yapılan hiçbir tertip ve düşmanlık sebiyle,Davama küsmem,kırılmam,başkaca dallarda Konumlanmam!
Rauf Aydemir
2021-222-23- Mart
