Teğmenlerin ihracı ile ilgili son süreç hakkında asker tarafının ısrarla "bu bir disiplin işlemidir" demesine rağmen; gerek sol ve hempalarının yığıldığı mahallede, gerekse beri mahallede süreci "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganının üzerine teksif etme ucuzluğu yaşandı, hala da yaşanıyor.
Sol ve mücavirinde kümelenmiş kesimlerin, Atatürk ile hiç bir ilgileri ve muhabbetleri kalmamasına rağmen Atatürk ismini yavan ve de sırıtan bir duruşla istismar edip niyetlerine örtü yapışları açıkça belli edilmiştir.
Beri tarafta ise, iğrenç bir yüreksizlikle, gizleyerek biriktirdikleri Atatürk'e kin ve öfkelerini kusma fırsatı doğmuştur.
Sürecin bir disiplin işlemi olarak tesis edilmesine rağmen; bunlar da sürecin ana mihverine "Mustafa Kemal'in askerleri" ifadesini oturtarak; güya "Mustafa Kemal'in değil, milletin askeri, Mustafa Kemal'in değil Mete Han'ın askeri" gibi ipe sapa gelmez gerekçelerle toplumun milliyetçi duygularını istismar edip, akıllarınca filozofi üretmeye kalkmaktadırlar.
Bir kere şunu herkes bilsin ki, o ihracı gerçekleştiren askerlere de sorsanız "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" derler. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk, her Harbiyeli'nin sıra arkadaşı ve manevi varlığıyla da onların komutanıdır.
Her Türk subayı ve Türk generali Mustafa Kemal'in askeridir. Bu gerçeklik onların Türk milletinin ya da Mete Han'ın askeri olmalarına halel getirmez, engel de değildir.
Teğmenler "Mustafa Kemal'in askeri" oldukları için değil, askere yakışmayacak disiplinsizlikleri yüzünden TSK'dan uzaklaştırılmışlardır.
Her olay ve süreci Atatürk'e düşmanlık için bir fırsat sayıp ortaya dökülmek, son istenmeyen hadiselerde olduğu gibi yeni tepkilerle yeni dsiplinsizlikleri doğurur.
Ve Atatürk ile mücadele ederek, O'na düşmanlık besleyerek asla kazanamazsınız...
Öğrenin bunu artık...
5 Şubat 2025
Halil Kaya