İmralı'daki Teröristbaşının manifestosu veya beyanatı(her neyse) inşallah "merak etmeyin olumlu" anlamına gelecek açıklamalarla değerlendirilmez.Arzumuz bu yöndedir.Aksi yürek kanatır.
Bu manifesto; Eski Genel Başkan Yardımcımız ve Milletvekilimiz ve de benim anladığım kamillikte bir devlet adamı olan Mustafa Hidayet Vahapoğlu Bey'in önerdiği gibi "bir uzmana incelettirildikten sonra" değerlendirilmelidir.
Ve bendenizin tekrarlarla ifade ettiğim şey: PKK'nın silah bırakması devlet ve milletimiz için nihai ve de yeter şart olarak kabul edilmemelidir.Taa Bitlisi'den beri gergef gergef işlenen,Mir Bedirhan isyanlarından beri de ete,kemiğe bürünmüş toprak ya da statü hedeflerinin,son zamanlarda "vadedilmiş topraklar" idealiyle de harmanlanmış görünen tecellileriyle mesajı verilen tüm niyet ve hamlelerinden tamamen ve açık bir şekilde vazgeçtiklerini geçerli bir duyuru ya da manifesto ile ortaya koymaları şarttır.
Yoksa; yakın bir geçmişte bir gafilin "dağdan in,düz ovada siyaset yap" çağrısında olduğu gibi ağızla kulak arasındaki mesafenin iyice açıldığı politikalara benzeyen "silahı bırak,siyaset zeminine gel" şeklindeki bir tavır alışın,ilerde "siyaset yoluyla talep ettiklerinizi makul görebiliriz" vaadini de beraberinde getireceği kuşkusuzdur.
Teröristbaşı,karın gurultuları arasına gizlediği bazı amaçları deklare ediyor gibi...
Bu yazdıklarımı kritik edecek arkadaşlar bir derinlikle ederlerse memnun olurum.Yoksa "senin düşündüklerini falan yerler düşünmüyor mu?" şeklindeki arka mahalle kahvesi jargonundaki yorumlarla yaklaşanları silip,engelleyeceğim.Bir yerlerin düşünüyor olması benim de düşünmemi engellemez.Ben,düşünen,ilkokuldan itibaren devlet fikri ve refleksiyle yetişmiş bir ömür yaşayan ülkücüyüm.Düşünmek de milli ödevlerimden biridir.
9 Temmuz 2025
Halil Kaya