Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA


Türkçe katillerine ferman gerek

Her 13 Mayıs'ta bir ferman ararım 478 yıl önce olduğu gibi…


Her 13 Mayıs'ta bir ferman ararım 478 yıl önce olduğu gibi…

13 Mayıs Türkçenin resmi dil olarak kullanılmasının yıl dönümü değil, Türkçe'nin kullanılmasının mecbur edildiği tarihin yıl dönümüdür.

“Ey Türk” diyerek taşlara kazınan Göktürkçe'yi hatırlıyorum…

“Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır” diyen Karamanoğlu Mehmet Bey’i yad ediyorum.

Ve, “Baykal ötesindeki Yakut Türklerinin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ü anıyorum.

Evet, 748. yıl dönümünde, Türkçe'nin korunması, zenginleşmesi ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlayan ecdada ne kadar teşekkür etsek azdır değil mi?

Peki ya günümüzde durum ne? İş yerlerine verilen saçma sapan isimlerle Türkçe katliamına devam ediyoruz... 

Hiç beklemediğim isimlerin ekmek teknesi mekanlarında saçma sapan isimlendirmeler ve uydurukca kelimelerle Türkçe katliamına devam ediyoruz…

İşte acı örnekler....

Marass...

Bostan’s...

Yapımall...

Ankamall...

Dönerchi...

Kırtasiyechi...

Pahsa...

Can copy...

Dervish Cafe...

İsmet marketing...

Addres...

Kemermall...

Efendy...

Köftechi...

Börekçhi...

Dürümland...

Group...

Cann...

5 Dakka...

Daha say sayabildiğince...Markalar zaten Türkçe'yi unuttu, yukarıda sıraladıklarımız halis Türk (!) işletmelerinin tabelalardaki isimlerinden çok acı manzaralar…

Güzelim Türkiye’mden acı tabela manzaraları…

Malum bizim kuşak "Ulusal Düttürü" hayranlarını da yaşadı! Sahi neydi “Ulusal Düttürü” 

İstiklal Marşı değil mi?

Güzel ülkemde yabancı hayranlığı artık tabelalara öylesine yansıdı ki, ortaya çıkan şeyin adı sadece "Türkçe katliamı..."

Bir zamanlar uydurukça ile güzel Türkçemizi katletme sevdalılarının bir başka becerisi…

Şimdilerde de, bütün kentlerimizde akıl almaz şekilde Türkçe kelimeleri yabancı dil ile birleştiren tabelalar süslüyor.

Eyy elbirliğiyle Türkçeyi katledenler!

Yahu siz, gittiğiniz ülkenin hangisinde bir tek Türkçe kelime içeren tabela gördünüz?

Neden bu Türkçe katliamı?

Tek nedeni var; yozlaştık, milli değerlerden uzaklaştık dostlar...

Unutmayalım; tabelalar yabancılaştıkça, insanlarımızda daha fazla yabancı hayranlığı oluşuyor.

Şimdi tüm yetkililere sesleniyorum!

Eyy, yerel yönetimler, esnafın sesi sivil toplum kuruluşları Türkçe katillerinin önüne set çekmek için dahpa ne kadar bekleyeceksiniz?

Esnafına, işletmene Türkçe’yi yok etmemeleri için bayrak açmayı daha ne zaman düşüneceksiniz?

Eyy Valilerim, Kaymakamlarım nerelerdesiniz?

Ya Hükümet yetkilileri...  

Başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yabancı isimden şikayetçi olan olana ama adım atılmıyor; peki neden?

Eyy belediye başkanlarımız, Türkçemizi korumak en çok da sizin sorumluluğunuzda...

***

Bilgi notlarına kıymet verdiğim Sayın Halil Kaya Başkanımızın Türkçe ile ilgili bir notuya yazımızı noktalayalım:

"- İzninizle bir bilgi vereyim.

Tıpkı Büyük Selçuklular'da olduğu gibi...,
Anadolu Selçukluları'nda olduğu gibi...,
Karamanoğlu Mehmet Bey de devletin yazışma dilini Farsça olarak tercih etmiştir.

Divanda, dergahta, bargahta Türkçe konuşulmasını dikte etmesine rağmen…

Onun için bu gün "Türkçenin resmi dil olarak kullanılmasının" yıl dönümü değil, Türkçe'nin kullanılmasının mecbur edildiği tarihin yıl dönümüdür.

Bilinenin aksine Osmanlı'da devletin yazışma dili Türkçe'dir.

Tarihçi ve Türk Dilcilerden haddim için özür dilerim."

***

Dedik ya çok acil bir ferman gerek…

YAZARLAR