Ramazan DURMUŞ / GELDE YAZMA


Türkçe nasıl kurtulur?

Türk Dil Bayramı`nın kutlu yıldönümünde bir kere daha Türkçe?mizin kurtuluşuna dikkat çekmek istedim sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri ile..


Türkçe teşekkürünü hak edecek yiğitler aramaya devam ediyorum!

Geçmişte "Bizim işimiz, doğruları bulmak için yanlışları gündemde tutmak..." demiş, Türkçe hassasiyeti nedeniyle o günün Başbakanı günümüzün Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan`ı alkışlamıştık,

Elbsette alkışımız Türkçe hasreti çekenler adına idi...

Hatırlatalım!

“İstanbul'da Aydın Doğan'a fırça” başlığı ile gündem bulunan, adı Türkçe olmayan bir alış veriş merkezinin açılışında o günün Başbakanı, Sayın Cumhurbaşkanımız aynen şöyle demişti:

"- Yerli yatırımlarda Türkçe hassasiyetini ben özellikle yatırımcılarımızdan rica ediyorum. Uluslararası yatırımlarda, özellikle de iç tasarımda Türkçe hassasiyetini görmek istediğimizi burada özellikle vurgulamak istiyorum.Towers gibi, mall gibi, kids ya da food court gibi kelime ve kavramların tamamının Türkçe`de çok güzel karşılıkları var.

Türkçe, dünya üzerinde yüz milyonlarca insan tarafından konuşuluyor.Türkiye Türkçesi, özellikle de İstanbul Türkçesi ise, Türkiye`nin artan gücüne, büyüyen ekonomisine, artan dış ticaretine paralel olarak artık uluslararası bir boyut kazanıyor.

Yerli yatırımlarda Türkçe hassasiyetini ben özellikle yatırımcılarımızdan rica ediyorum. İstanbul, elbette küresel düzeyde önemli bir şehirdir, uluslararası bir markadır, yani biz kendi markalarımızı oluşturacaksak buna çok ihtiyacımız var, ama Türkçe de artık ülke sınırlarını aşan önemli bir dildir.

Burada en zor hali ile Türkçeleşmiş Türkçeyi bile eğer benimsersek, bununla da çok önemli adımlar atmış oluruz. Bu yüzden Türkçe isim ve markaların dünya markasına dönüşmesi için gayret gösterilmesi gerektiğini de ayrıca vurgulamak istiyorum."

Bu ifadeler, Türkçe sevdalılarını çok umutlandırmıştı.

Öyle ya, Türkiye'de yaşıyorsak ve de dilimiz Türkçe ise buna sahip çıkmak herkesin ilk ödevi olmalıydı.

Ama ne yazık ki, ödevini herkes unuttu ve bugünkü manzara gün yüzüne çıktı.

Türk Dil Bayramı`nın kutlu yıldönümünde bir kere daha Türkçe?mizin kurtuluşuna dikkat çekmek istedim sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri ile..

O gün de demiştim bugün de tekrarlayayım!

Mesela; Cumhurbaşkanımız bu tür yerlerin açılışına mı davet edildi; ismi Türkçe değilse gitmemeli. Davet edildiği yabancı isimli tesisin açılışına katılmamalı ki Türkçe?yi koruma adına bir manası olsun!

Evet, Devlet büyüklerimize Türkçe teşekkürünü hak etmek adına bir tek şey düşüyor! O da ismi Türkçe olmayan yerlerin açılışlarına katılmamak!

Ne dersiniz haksız mıyım?

Bu arada unutmadan “Türk'üm” diyen herkese düşen büyük bir ödevi de hatırlatalım!

Gelin, Türkçe ad taşımayan işyerlerinden alış veriş yapmayalım!

Elbette yine en büyük yük iktidar cephesine düşüyor!

Ve belediye başkanlarına...

Ruhsat verilecek iş yerlerinde Türkçe isim mecburiyeti şart koşulmalıdır!

İşte o zaman Türkçe kurtulur!

Ben de hak edilen teşekkürümü yeniden dile getiririm!

Yazıya nokta koymadan teşekkürü hak eden MHP 27. Dönem Bursa Milletvekili sayın Dr. M. Hidayet Vahapoğlu'nün şu çağrısını da Türkçe sevdalılarına duyuralım:

“…tüm siyasileri, aydın geçinen herkesi, eğitim-öğretim personelini, basın-yayın mensuplarını, diyanet dahil tüm kamu çalışanını Türkçe konuşmaya ve Türkiye merkezli Türkçe düşünmeye davet ediyorum." 

Yazıma Yüce Türk Atatürk?ün Türkçe konusundaki önemli bir mesajı ile nokta koyalım:

"-Türk demek, dil demektir. ^

Millet olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. 

‘Türk milletindenim’ diyen kişi, her şeyden önce kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. 

Türkçe konuşmayan bir kişi, Türk kültürüne ve milletine bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz." 

YAZARLAR