"Türklük" ve "Türkçülük" çok kıymetli, yüce dağlar gibi yüksek, ummanlar gibi derin birer kavram, ulu birer paradigmadırlar.
O değerler adına konuşmak babayiğit harcıdır...
Öyle sokak profili ağzıyla, berduşvari edalarla bu ulu kavramları ağızda sakız edip, müzmail hale getirmek ise sakillik harcıdır.
Türklük ve Türkçülük bir asalet işidir...
Milletin dinini, imanını ve mistik tavırlarını tezyif ederek Türkçülük yaptığını zannedenler de halt yemektedirler...
Bu gün Türkçülüğün yaşayan en zirve temsilcisi Sayın Devlet Bahçeli'dir. O'nun attığı adımla da Türkçülük temsil edilir,durduğu yerle de, konuştuğu dille de...
Sefil ve sefih güzergahlarına kılıf yapıp daha fazla kirletmesinler bu ulu değerleri bazıları...
Sloganla Türkçülük yapmak bayağılıktır, bayatlamıştır artık...
Ülkücüye bu yönde Türkçülük dikte edecek kişi önce boy aynasına baksın, sonra bir kantara çıksın ve hadsizlik yapmaması gerektiğini öğrensin.
Bıktık böylelerinin elli beş senedir ayağımıza dolanmalarından, kavramlarımızı orta yer metaı gibi kullanıp çar çur etmelerinden...
***
Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun katiline burs veren milletvekili bizce İP'de iken hangi değerlendirmeye tabi tutulduysa; müttefiğimiz zannettiğimiz bulanık yapıya geçtiğinde de aynı değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
Yani AKP'ye geçince süt kazanına daldırılmış ak kaşık falan olmayacaktır. Bizim o milletvekili hakkında söyleyeceklerimizi de onlar anladı...
Müttefiğimizin böyle şeylerle bize doğru vermeye çalıştığı mesajı gayet net alıyoruz ve ülkücü defterlere not ediyoruz.
Uyuduğumuzu zannetmesinler; bazılarının Fetölü, Haburlu, Oslolu günleri çok özlediklerinin de farkındayız...
15.8.2024
Halil Kaya