Ali KUZENCİK / MERAM BAĞLARI


TÜRK’Ü SEVEN... TÜRKÜ SÖYLER

Türkülerimiz…Türk milletinin yaşadığı farklı coğrafyalara yayılmış olan üç yüz milyonluk Türk milletini anlatır.


TÜRK’Ü SEVEN... TÜRKÜ SÖYLER.

YAHYA KEMAL’İN DEDİĞİ GİBİ:
“BİZİM MUSİKİMİZİ BİLMEYEN 
BİZİ BİLEMEZ”

USTA SANATÇI RIZA KONYALI HOCAMIZA ALLAH RAHMET EYLESİN…

 

 

Türkü deyip geçmemek lazım. Uzun hava ve hoyrat-bozlak okumak her babayiğidin harcı değildir.

Hele de uzun hava okumak için sadece iyi bir kulak ve sese değil iyi bir ciğere ve yüreğe de sahip olmak gerekir.

HUMA KUŞU türküsünü birkaç kişi okumaya cesaret etmiş, ancak olmamıştır.!

-Ya Mükerrem KEMERTAŞ gibi okuyacaksınız,
-Ya da okuyana kadar çalışacak ve 
o zamana kadar da susacaksınız.
-Çünkü mûsiki fakirin ekmek ve su kabilinden ruhunun gıdasıdır.

Türkülerimiz…Türk milletinin yaşadığı farklı coğrafyalara yayılmış olan üç yüz milyonluk Türk milletini anlatır.

Türküler bizi söyler hepsinde kendimizi, geçmişimizi buluruz.

“Çanakkale İçinde" Türk Milletinin en büyük ortak payda Türküsüdür. Yürek yakar. Gelmeyenleri hatırlatır. Bizi anlatır. Bir topluluğa ruh verir, millet yapar...Türk Milletini avucuna alır...Bizi biz yapar.Bu nedenle Türküz, Türkü çığrırız...

Şayet bir yerde Türk müziği zengin ise orada mutlaka TÜRKÇE hakimdir.

Her ne kadar şehir merkezlerindeki müslüman nüfusun kahir ekseriyetinin menşei bizim Türk ise de başka müslüman unsurlar da Türkçe ve türkülerle kapsayıcı bir mefhum olan TÜRKLÜĞE dahil olmuşlardır.

Zaman zaman gidip gördüğüm Gaziantep-Urfa-Harput-Malatya-Erzincan merkezinde her ne kadar müslüman unsur daha ziyade Türklerden müteşekkilse de bazı Kürt-Zaza ve Arap unsurların şehir kültürünün tesiriyle “kendilerini Türk hissettikleri” ya da eski kimliklerini pek önemsemedikleri de malumdur.

Bugün özellikle Musul’dan ziyade KERKÜK coğrafi konum olarak Arap nüfus denizinin kenarında olup başkent Bağdat’a daha yakındır. Ama bu şehrin kadim Türk şehri olarak kalmasında gönül tellerimizi titreten türkülerinin-hoyratlarının önemli rolü olmuştur.

 

 

Türkülerimiz…Türk’ü söyler,yâni bizi söyler… Bizim tarihimizi, duygularımızı, ağıtlarımızı, sevinçlerimizi, zaferlerimizi, tarihimizi, toy düğünümüzü, hayata bakışımızı söylerler.

Türküler güzel Türkçemizin, ozanlarımızın ruh dünyalarında mayalandıktan sonra sazında ve sözünde çiçeklenmiş hâlleridir.

Onun için Türk’ü anlatırlar, bizi anlatırlar… Çünkü türkülerimiz Tanpınar’ın da dediği gibi “Türküler bizim romanımızdır.”

Yahya Kemal’in dediği gibi 
“Bizim musikimizi bilmeyen bizi bilemez.”

Dününü bilmeyen bugününü anlayamaz.

“Sözlerinin anlaşılmadığı” gerekçesiyle Türk Müziğimizi suçlayanlar Opera, orotoryo, ve aryalarını sevenler bizi anlayamazlar.

GEÇEN GÜN ÖMÜRDENDİR.

Konya’da yaşayan çoğu vatandaş Aziziye Camii’nin yanındaki parkın adının “HURDALIK PARKI” olduğunu bilmezler.

Burada araba hurdası veya ikinci el beyaz eşya hurdası bulunmaz.

Bedestenden emekli olmuş dükkandaki oğulları ve damatları tarafından:
“Hadi baba.. Birazda Aziziye Camii’in yanındaki parkda otur“ diye dükkandan uzaklaştırılan Münir Özkul-Kadir Savun-Nubar Terziyan-Necdet Tosun gibi babacan tipli emekli aksakallıların “ibretlik” yaşanmış hikayeleri vardır.

Ancak güzel sesli ve Konya’nın neşe kaynağı usta sanatçı Rıza Konyalı’nın bedesten de dükkanı olmayınca ve eşi de vefat edince kendisini huzurevine atmıştı…

Hem de Konya’dan yüzlerce kilometre öte… İzmir/Buca huzurevine…Üzülmüştüm…

Usta sanatçı türküsünde “KADER KİME ŞİKAYET EDEYİM” derken…Bizim duygularımızı, ağıtlarımızı, sevinçlerimizi, zaferlerimizi, tarihimizi, hayata bakışımızı söylerler.

Türküler güzel Türkçemizin, 
sanatçılarımızın ruh dünyalarında mayalandıktan sonra sazında ve sözünde çiçeklenmiş hâlleridir.

“Kör Ahmet” lakaplı rahmetli Ahmet Özdemir gibi bir türlü yıldızı parlatılmayan ve “yerel sanatçı kalan” Rıza Konyalı’nın:
Yaklaşık 67 yıllık müzik kariyerinde 450 taş plak çıkaran 87 yaşındaki usta sanatçı Rıza Konyalı hayatını sürdürdüğü huzurevindeki arkadaşlarına türküleriyle moral kaynağı oluyordu.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin küçük oğlu Şakir’i küçümseyen büyük oğlu Zakir’e söylediği gibi:
“Harabat ehlini hor görme Zakir,
Defineye malik viraneler var.”

Uşşak makamında güzel bir şarkı sözü var; “ZAMAN GELİP GEÇİYOR, DUR DEMEK KOLAY DEĞİL.”

 

Zaman gençliği, gücü ve kuvveti alıp götürür. Mevki, makam zaten emanettir. Her an gidebilir.

Ölüm ise insanı malından ve  servetinden ayırır. İnsanlar ebedi yolculuğa ancak bir kefenle yola çıkar.

Konya’da halkın yıllar önce İstasyon içinde GAR AİLE ÇAY BAHÇESİ’NDE keyifle dinlenilen  usta sanatçı Rıza KONYALI’nın huzurevindeki şarkılı videosunu bugün sabah sosyal medyada görünce eskiye/maziye dalıp gittim…

Diyeceğim o ki;
“Gençlik, yakışıklılık ve güzellik” 
yaz mevsimi meyvesi gibi geçicidir. 
-Allah kişiye sağlık ve afiyet versin. 
-Dinden imandan ayırmasın.
-Gönüllerden düşürmesin. 
-Herşey gelip geçici/fanidir.

Bizim Yunus ne de güzel söylemiş: 
"Mal sahibi, mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi.?
Mal da yalan, mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan..."

Hz. Mevlana Mesnevi’sinde ne de güzel der;
“KİMDE BİR GÜZELLİK VARSA BİLSİN Kİ ÖDÜNÇTÜR.”(MESNEVİ)

Hani…Bir türküde diyor ya;
“Geçen gün ömürdendir” diye.

Tam olarak mevzu bu aslında.

Filmin sonunda kendi elini sinesine vura vura; “tükendiiii naktiiii ömrüüüm dildee sermaye bir âh kaldı gülüüüüm amaaan” diye bulmak istemiyorsan uyan dön bak bir çevrene.

Hay’dan geldik;
Hû’ya gideceğiz...
Allah’tan geldik;
Allah’a döneceğiz.

Mesnevi’de Hz. Pir der ki;
“-O kadar çok koşmayın, o kadar çok yorulmayın, şu yerin altında ÇIRAK ne olmuşsa, USTA da o olmuştur.

Ne ağalık ne efendilik ne çok tanınmışlık  kar etmez...Hani... güzel bir Sivas türküsünde der ya;

“Asrı gurbet harap etmiş köyümü,
Bülbül gitmiş, baykuş konmuş gel hele,
Ben Ağayım ben Paşayım diyenler,
Kapıları kitlemişler gel hele.”

Bir zamanlar… neşeninde, gamında rüzgarını gören tanınmış kişiler için Urfa’lı şair NABİ ne de güzel söyler:

“Bağ-ı dehrin, hem hazânını 
hem baharını görmüşüz,

Biz neşâtında, gamında rüzgarını görmüşüz.”

Video da görüldüğü gibi…
Devlet BAHÇELİ Beyimizinde severek dinlediği ve değer verdiği geçen ay vefat eden…Usta Sanatçı Rıza KONYALI’ya Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun inşallah.

Mübarek Ramazan Bayramının hayrı, bereketi, sağlık ve mutluluğu ülkemizin, milletimizin, bütün Türk-İslam Âlemininin üzerine olsun inşallah…

Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
 

1 Nisan 2025

Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK

YAZARLAR