30 Ağustos, bir milletin işgalcilere karşı topyekün ayaklanması, kaynaşması ve istikbalini kurtarmasıdır. 30 Ağustos Türkün, hürriyet ve istikbalinin tapusudur.
Bugün 30 Ağustos Meydan Muhaberesi Zaferi'nin 101. Yıldönümünü kutlamaktayız. 102. Yıl önce büyük Atatürk'ün 26 Ağustos'da başlattığı ve 31 Ağustos tarihinde "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri" emriyle şekillendirdiği büyük zaferin emriyle bu güzel yıldönümünde dünden bugüne intikal eden olayları bilinen yönlerini konuşmak yerine, bu zaferin taşıdığı büyüklüğü değerlendirmekte yarar olduğuna inanıyorum.
Bugün 101. Yıldönümünü kutladığımız bu büyük zafer. 9 Eylül 1922 günü Yunan ordularının denize dökülmesiyle bu büyük Türk milletinin parlak sonucu olmuştur.
30 Ağustos Zaferi yalnız bir askeri zafer olmayıp, bir yüce ülküye istinat eden bir ruhtur. Bu öyle bir ruhtur ki, bir milletler topluluğu tarafından istiklali gasp edilerek boyunduruk altına alınmak istenen bir milletin; işgalcilere karşı topyekün ayaklanması, galeyana gelmesi, kaynaşması ve onu geldiği gibi atarak hürriyet ve istiklalini kurtarmasıdır.
30 Ağustos Meydan Muhaberesi bu ruhla yapılmış, Zafer bu ruhla kazanılmıştır.
Hepimiz biliyoruz ki, savaşların muhaberelerin en çetin, en zoru ölüm-kalım mücadelesi olan istiklal savaşlarıdır. İstiklal savaşlarını milletler yapar. İstiklal savaşını yapan milet ya kurtulur veya mahvolur. Veyahutta ebediyyen istiklalini kaybeder. Onun için mücadele de çetin olur.
Bütün millet fertleri dişini, tırnağını takarak mücadeleye girerler. İşte böyle bir ruhla başlayan Türk İstiklal Savaşı, 30 Ağustos'ta büyük Atatürk'ün önderliğinde bu ruhun idrakiyle zaferle taçlandı.
30 Ağustos Zaferi, savaşta İstiklal Savaşı ruhunun ekonomide, İstiklal savaşı ruhunun kalkınmada, İstiklal savaşı ruhunun siyaset ve yönetimde de istiklal savaşı ruhunun başlangıcıdır.
30 Ağustos Zaferi, Türk'ün Anadolu'yu vatan kılan mührüdür.
30 Ağustos Zaferi, Türk İstanbul'un ebediyen, Türk kalacağının tecellisidir.
30 Ağustos Zaferi, Cumhuriyetin temelidir.
30 Ağustos Zaferi, Türk'ün hürriyet ve istiklalinin tapusudur.
30 Ağustos Zaferi, yalnız Türk askerinin değil, topyekün Türk milletinin savaşan ordu-millet oluşunun en büyük işaretidir.
30 Ağustos 1922; 30 Ekim 1918’de İşgal Kuvvetleri tarafından Türk’e biçilen kefenin yırtılıp atılmasıdır.
30 Ağustos; Hürriyet ve İstiklal sancağının bir daha indirilememek üzere göndere çekilmesidir.
30 Ağustos Zaferi, Türk milletinin istiklalini sağlamakla kalmamış ezilmiş bütün İslam alemine rehber olmuştur.
Zira o güne kadar yenilmez bilinen emperyalist ordularının Türk ordusu tarafından mağlup edilmesi, esir İslam dünyasına yeni bir ümit, yeni bir ışık olmuştur.
Gine 30 Ağustos Zaferi, modern Türkiye'nin kurulmasına giden yolun başlangıcıdır.
30 Ağustos 1922 tarihinin .... Yıldönümünde, siyasette, yönetimde, kalkınmada ve topyekün her alanda başarılı olmak için istiklal savaşı ruhuyla hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Böyle hareket edersek, en kısa yoldan yeni zaferlere ulaşırız.
Sonsuza dek yaşayacak olan Hür ve Müstakil Türk Devleti’nin kurucu iradesinin sahibi; Türk Milleti ve onun Ebedi Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun yılmaz, yıkılmaz yol ve silah arkadaşlarıdır.
İşte bu duygularla; başta büyük Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu zaferde payı olanları rahmetle anıyorum... Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun, nur içinde yatsınlar. Büyük Türk milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramını kutluyor, saygılar sunuyorum.
Zakir Tercan
