Mehmet Ayhan GÜNAYDIN


Ülkücüden ve Ülkücülükten geçinenler...

Doğru, akan su gibidir mutlaka yolunu bulur ve günü gelince ortaya çıkar.


Son gündemlerle ilgili iki şiir bir makale ile tarihe not düşelim.

(Başbuğ'un manevi evlatlarından, Türkeş ailesinin dikkatine)

Şan Şöhret Şeref Meselesi

Şeref ağır yüktür, insan olana
Yükünü bilenler, taşır be oğul
Maddeden manaya yelken açana
Tonla yük yüklense çeker be oğul

İster resul sulbü, ister veliden
İster âlim olsun, ister deliden
Rahime düşende aynı usülden
Dünyaya bu şekil gelirler oğul

Evladın ananın, evvel ödevi
Vebali bilip de yıkmaya devi
Kime eş, oğul, kız, iyi bilmeli
Bilenler başa taç olurlar oğul

Bilmezse; iştahla, sofra kurulur!
Haine düşmana imkân sunulur!!
Devin davasına, balta vurulur!!!
Diktiği çınarda sendeler oğul...

Manevi evlatta, Ülkücü tıynet
Ülkücü yürekte, milyonca haslet
Evlad-ü iyali, bilmezse kıymet
Yükünün altında, ezilir oğul!…

***

Tükürün

Kurtçukken sıçrayıp bir çakal olan
Tükürün yüzüne riyakâr itin
Eteğin ardından hırsla havlayan
Tükürün balgamla yüzüne itin

Boyundan büyükçe havlayan köpek
Haliyle Kurtlardan yiyecek kötek
Öpecek salyayla hem el hem etek
Öptükçe yüzüne bakıp tükürün

Burdayken lidere evliya diyen
Kalp gözü açıktır aman ha diyen
Sufiyken yalayan ihlasla öpen
Mürtet olup söven ite tükürün

İpliği çıkartıp mezat pazara
Öfkeyle satmayan diyen yazara 
Satmayıp malıyla giren mezara
Marifetli tüccar ite tükürün

Çok gördük yıllarca böyle itleri
Efe diye gezen yavşak bitleri
Ülkücüye çamur saçan tipleri
Musallat olan ite tükürün...

***

Cennetmekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş beyin tanımı yaptığı,
Rahmetli Seyyid Ahmet Arvasi hocamızın da bir makalesi ile tarihe kayıt düştüğü şekli ile; Ülkücüler üçe ayrılır.
1-Ülkücüler
2-Ülkücü geçinenler
3-Ülkücüden ve Ülkücülükten geçinenler.
Hem Başbuğumuzun hem Arvasi Hocamızın ve hem dahi onların yolundan sapmayıp ÜLKÜCÜ olanların, ÜLKÜCÜ kalanların hem bu dünyaları hem öte dünyaları Cennet olsun!
-“Bizler Hira dağı kadar Müslüman, Tanrı Dağı kadar Türk’üz. Türklük bedenimiz İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ancak ve ancak ceset olur!” diyen Başbuğumuz; 
Davasını: İlay-ı Kelimetullah uğruna baş koyulan Nizam-ı Alem davası, sevdasını Turan, hedefini de Kızılelma olarak formüle edip Ülkücülerin önüne koymuştu.
Ülkücüler bu yola baş koydu...
Ülkücü geçinenler çabuk yoruldu
Ülkücüden ve Ülkücülükten geçinenler de foyaları meydana çıkınca başka katara doğru yola koyuldu.
Ülkücü Hareketin tarihi böyle binlerce örnekle zaman içinde yoğruldu.
Kişi bir sıfatı üstlenme konusunda her hangi mecburiyete tabii değildir.
Yani Ülkücü olmak, Müslüman olmak, Sosyalist olmak gibi yüzlerce çoğaltacağımız örnekle tanımlayacağımız sıfatları taşıma konusunda serbestiniz bulunmaktadır.
Ancak isteyerek üstlendiyseniz içini doldurmakla yükümlü olduğunuz bir mecburiyetiniz vardır.
Müslümansanız Müslüman
Ülkücü iseniz Ülkücü gibi davranmak ve yaşamak yükümlülüğünüz vardır.
Yani hem Kapitalist hem komünist,
Hem Müslüman hem ateist
Hem muhafazakar, hem lay lay lom 
Hem günü birlikçi hem Ülkücü olunmaz
Kişi ancak kendini kandırır.
Herkesi kandırsa da 
Allah’ı kandıramaz.
Ülkücü;
Kibirden arî
Mütevazi olur
Mütecaviz hiçbir olaya meyletmez.
Çakma Piyer Kardin mankenliğine özenip
Resim vermez, kendini rezil etmez
Taşıdığı sıfatı hak ile yeksan edip yere düşürmez.
Eğer bir mevki ve makam sahibi ise;
Kendisine emanet edilen makamdan güç almaz
Kaidesi havalanıp, oturağı kalkmaz
Kumpas kurmaz, iftira atmaz
Yalana başvurmaz, doğrudan sapmaz
Kendini kurtarmak için çamura yatmaz.
Sahte efe pozları ile meydan okumaz.
Tam tersi makamın ve mevkinin manevi yükü altında yanlışa tevessül etmez, uyarıları kulak arkasına atmaya niyetlenmez.
Lider, Teşkilat, Doktrin
Ülkücü Hareketin Seyr-ü Seferinde önemli bir kıstastır.
Ancak;
Lider diye kasılıp, arkasından hançerlenmeye niyet edilmez
Teşkilat deyip, nefsi için teşkilatın sırtına binilmez
Doktrin deyip, ne dediğini bilmeden orta yerde gezilmez.
Bunların arkasına saklanıp ancak;
Yeni yetmeleri kandırır, İçeriği dolu olmayan mesajlarla onlara kendinizi alkışlattırır, yalandan paylaştığınız faaliyet resimleri ile onların gözlerini boyarsınız.
Doğru, akan su gibidir mutlaka yolunu bulur ve günü gelince ortaya çıkar.
Saçınız ak mı kara mı?
Davanız Hak mı, murat mı?
Söyleminiz doğru mu yalan mı?
Eyleminiz hak için mi, yoksa talan mı?
Mutlaka ortaya çıkar, hesabınızla baş başa kalırsınız.
Edep bilmeden edep öğretmeye niyet etmek
Adap bilmeden adap dersi vermek
Densizin işi değildir.
Kişi kendini bilir.
Kendini bilen nefsini bilir
Nefsini bilen,
Ne halt edip etmeyeceğini
Neyi deyip neyi demeyeceğini de iyi bilir.

 


Son Söz Liderimizin 
TÜRKMENBEYİMİZ BİLGE LİDER DEVLET BAHCELİ BEY DİYOR,Kİ;
“Benim yol arkadaşım;
-Haramı helâli bilen,
-Ülküdaşını kollayan,
-Çizgisinde net olan,
-Allahtan korkup kuldan utanan,
-Fitne, fesat işlerle uğraşmayan,
-Teşkilatın emrinde olandır...”
Selametle, muhabbetle...

Mehmet Ayhan Günaydın

YAZARLAR