4 - 5 ve 6 heceden oluşan bu kavramlar, hece sayıları ile değil, içerikleriyle değerlendirilmelidir. Bu hecelerin içleri doldurulmaya çalışılırsa karşınıza ciltler dolusu kitaplar çıkar.
Bu kavramları ancak bunları iliklerine kadar hisseden insanlar yaşayabilir.
Bu dava adamlarını ne mevki, ne makam, ne başkan yardımcılığı, ne Belediye Başkanlığı, ne milletvekilliği, ne de bakanlık vaatleri onları anlayabilmek, 5000'e yakın ülkücü şehidin duygularını anlamak, aynı zamanda geride bıraktıkları ailelerinin duygularını anlamak gerekmektedir.
Yoksa ben ülkücüyüm, ben milliyetçiyim edebiyatıyla, bu davânın bir ferdi olamazsınız.
Ülkücülük, milliyetçilik sadece anlatmakla olmaz, yaşamakla olur.
Ülkücü, milliyetçi kendini davâya adar. Tıpkı merhum Başbuğum Alparslan Türkeş, Devlet Beyim binlerce ülkücü şehitlerimiz gibi.
Ülkücü zor zamanlarda davâsını üfürükten nedenlerden dolayı terk etmez!
Bu seçimler size aziz milletin milli ve manevi değerlerinin patatesten, soğandan, kavurmadan, 15.000 TL'den, daha değerli olduğunu öğretmiştir sanırım.
Cumhur ittifakına bir bakalım. Sayın, Devlet Bahçeli istese Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve istediği kadar bakanlık alabileceği halde, bunların hepsini elinin tersiyle itip, bir gönül adamı, bir dâva adamı olduğunu, cümle aleme göstermiştir.
Bu değerlerin ortak özelliği milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller “tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan” ülküsüdür.
Ne Mutlu Türküm Diyene.