Halil KAYA / SELÇUKELİ


Ülkücünün çilesi

O an yemin ettim. İhanet etmediği müddetçe bir ülkücü kusur bile işlese; horlanırsa, küçümsenirse, itilip kakılırsa o tavrı gösterenlere karşı tavır alıp, mücadele edeceğime.


1977 seçimleri yapılmış, Konya'dan iki milletvekili çıkarmışız.

Konya Ocak Başkanlığı görevini devredişimin üzerinden ise fazla bir zaman geçmemiş.

Bizden yaşça büyük bir abimiz vardı, ocağa her fırsatta uğrayan. 

Bu kişi bulursa gündelik işlerde çalışır; bazen Amele Pazarına falan çıkardı.

O haliyle elindeki üç beş kuruştan Ocağa yardım etmek ister; biz ise kabul etmezdik.

Seçtiğimiz iki vekilin ikisi de avam tabirle kalantordu. Hele birisi etrafına tepeden bakan, kanlı canlı, kıpkırmızı bir suratı olan; benim Başbuğuma bunu MHP'ye almak yanlış olur diye yalvardığım bir tip idi.  

Bir gün Konya Bedesteni ile Aziziye Camii arasındaki caddede yürürken o gariban ülkücü ağabeyimizle karşılaştım. Elimi tokalaşmak için uzattığımda birden üzerime yığılıverdi. Sonradan öğrendim ki iki gündür bir şey yememiş.

Biz bir defa ülkücünün yüzüne bakmayacak kasıntı iki kalontoru meclise gönderirken, kendi insanımızı aç gezer bırakan bir duruma gelmiştik.

Arkadaşlarım, lütfen samimiyetime inanınız. Ben o anda otuz yaş birden olgunlaştım.

İsmini bugün unuttuğum o abinin bu gün bile üzerindeki giysileri, yüzü ve yiğitliği hep gözümün önünde.

O an yemin ettim. İhanet etmediği müddetçe bir ülkücü kusur bile işlese; horlanırsa, küçümsenirse, itilip kakılırsa o tavrı gösterenlere karşı tavır alıp, mücadele edeceğime.

O vaktin psikolojisini inanın ifade edemiyorum.

Son bir kaç gündüryazdıklarımda o gün yaşananların ve ettiğim yeminin büyük etkisi var ve ben bundan son derece mutluyum.

25 Aralık 2023
(Bir yıl önce)
Halil Kaya

YAZARLAR