Şakir DENİZ


Umudun tarihi, çocukların bayramı

23 Nisan’ı kutlamak demek, sadece süslerle değil, bu mirası anlayarak yaşamak demektir. Çünkü bu bayram sadece çocukların değil; onları yarına taşıyacak olan bizlerin de sınavıdır.


Her şeyin bitti sanıldığı bir zamanda, bir halk başını kaldırdı. Savaşla yorulmuş, yoksullukla sınanmış ama boyun eğmemişti. Tam da o an, 23 Nisan 1920 sabahı, Ankara’da bir meclis açıldı. Sadece bir bina değil; bir milletin yeniden ayağa kalktığı, sesini bulduğu yerdi orası.

Mustafa Kemal, bu meclisin başındaydı. Silah sesleri dinmemişti, cephelerde hâlâ can veriliyordu. Ama o, kurtuluşun sadece savaşla değil, milletin iradesiyle kazanılacağını biliyordu. O yüzden ilk kurşundan önce meclis kuruldu. Çünkü egemenlik, bir kişiye değil, halka aitti.

23 Nisan bu yüzden özeldir. Bir bayramdan fazlasıdır. O gün sadece bir kapı açılmadı; halkın kaderi yeniden yazılmaya başlandı. Ve belki de bu büyük günün en kıymetli yanı, çocuklara armağan edilmiş olmasıdır.

Çünkü bir milletin yarını, çocuklarının düşlerinde büyür. Atatürk bunu gördü. Savaşın tozunun içinde bile geleceği düşünecek kadar inançlıydı. O yüzden en değerli günü, en saf yüreklere emanet etti.

Bugün çocukların ellerinde bayraklar var. Ama aslında o eller, bir milletin umudunu taşıyor. Şarkılar söylüyorlar, şiirler okuyorlar… Ama her hece, bu toprağın hikâyesini fısıldıyor.

23 Nisan’ı kutlamak demek, sadece süslerle değil, bu mirası anlayarak yaşamak demektir. Çünkü bu bayram sadece çocukların değil; onları yarına taşıyacak olan bizlerin de sınavıdır.

Ve unutma, bu topraklar kadar, bu bayram da emanet. Hem geçmişin gururu, hem geleceğin sorumluluğudur.

 23NİSAN KUTLU OLSUN..

22.04.2025
Şakir DENİZ

YAZARLAR