Halil KAYA / SELÇUKELİ


'Vakit tamam' ve Suriye

Vakit tamam' ve Suriye


Bu sabah bir video düştü gözümüzün önüne...

Bir Suriye kentinde sokak davulcusu ve zurnacısı "Türkiyem" türküsü çalıyor ve söylüyor; etraflarındaki kalabalık ise coşuyor.

İnsan bu manzara karşısında göz yaşını kontrol edemiyor.

Ve Ulu Rabbime şükür ediyorsunuz "iyi ki beni Türk yaratmışsın" diyerek.

Bendeniz, yakına kadar "Suriye'li sığınmacılar,güvenlikleri temin edilir edilmez; insan onuruna yakışır bir şekilde ülkelerine geri gönderilmeli ve orada bir TÜRKİYE SEMPATİ KUŞAĞI oluşturulmalı" diye savundum hep. Sosyal medyada yazıp, çizdiklerimiz yerinde duruyor. Silinmedi.

Bu gün gelinen noktada, Suriyeli sığınmacıların ülkemizde kalıcı hale gelmelerini savunanlar ve bunun için çeşitli argümanlara başvuranların "gördünüz mü sığınmacıların burda bulunduklarının bir hikmeti vardı" gibi kendilerine bir feraset ve basiret zehabı yamamaları tam bir arka mahalle pragmatizmidir.

Akın, akın Suriyeli göçünü yaşadığımız o günlerde ne "stratejik derinlik" zırvalarını savunan Dış İşleri bakanları ne de günün Başbakanı'nın öyle on yıl sonrasının hesabını falan yaptığına dair hiç bir emare yoktu. Avrupa, bu sığınmacı akınınından uzak kalmak için Türk hükumetini bal gibi kandırmıştı.

Şimdi, ani gelişen bir süreçte eğrisi doğrusuna denk geldi. Kimsenin beklemediği bir anda, başkalarının zafer parsası toplama ucuzluğuyla meşgul olmalarına rağmen, milli bir irade sahibinin "vakit tamam" parolasıyla ilk kurşunun tetiğine basmasıyla bir hafta gibi kısa bir sürede Suriye kurtuldu.

Sığınmacılar konusunda dün ne dediysek bu gün de aynı noktadayız.

Ve esas yaman gerçeği haykırıyoruz:

Bu ülkede olmadığında yeri dolmayacak biricik kişi Sayın Devlet Bahçeli'dir. İktidar partisi içinden öyle birisini aramanız beyhude ve komiktir.

23 Aralık 2024
Halil Kaya

YAZARLAR