Varken veya yokken (Duruma Göre Cevap)
Bir akşam Nasrettin Hoca yorgun ve acıkmış olarak eve döner. Kapıdan içeriye girer girmez:
- Hanım! Çabuk bana birkaç dilim ekmekle bir tas da süzme ver! Çünkü süzme; dişe damağa, mideye bağırsağa, velhasıl her derde devadır.”, der.
Hocanın Hanımı:
-Ah Hocam, kusura bakma! Süzme dün akşam bitti maalesef. Ne yapayım? Komşudan mı istesem?
Hoca:
-Gerek yok komşudan istemene. Bittiği iyi olmuş. Süzme zaten çok zararlıdır.
Bu sefer Hocanın hanımı hayretle:
-Aman Hocam! Senin hangi sözüne inanayım? Süzme faydalı mı, zararlı mı? İnan ki şaşırdım.
Hoca:
-Süzme olduğu zaman önceki sözüme, olmadığı zaman sonrakine inan! diye cevap verir.
Dün dündür, bugün bugündür diyenleri hatırlatan bir fıkra...
Bazen hayat da öyledir... Dün severken bugün nefret edenler vardır... Dün dudak büzerken, tu kaka derken, bugün yağ çekme yarışı niye? Hatadan dönmek mi, eğilip bükülmek mi yahut hiçbiri mi?
Dervişâne bakışla "Varken hamd etmek, yokken şükretmek..."
Yoğurt varken faydasından, yokken gerekliliğinden/lüzûmundan söz edebilmek erdemdir...
Tanrı Dağları'ndan
Muhittin Gümüş'ün Edebî Sayfası
Muhittin Gümüş
28.11.2025
