Mehmet Ayhan GÜNAYDIN


"Yâ eyyühe'n-nâs"!

Bu çağın insanını anlamakta, yaşananları anlamlandırmakta çok zorlanıyorum. Uykularım bölünüyor, bölünmek şöyle dursun hiç tutmuyor, nefesim daralıyor, beynim çatlıyor.


Bu çağın insanını anlamakta, yaşananları anlamlandırmakta çok zorlanıyorum.

Uykularım bölünüyor, bölünmek şöyle dursun hiç tutmuyor, nefesim daralıyor, beynim çatlıyor.

Garip bir havada Ademoğlu.

Allah’ın yarattığı koca Âlemde toz zerresi hükmünde her türlü güzelliklerle donattığı bir gezegende her şeyi yakıp yıkmak için bir biriyle yarışıyor insan.

Oysaki

Kulunun mutluluğu için dizaynettiği şu dünyayı Cehenneme çevirmek için yarışacağımıza zaten Cennetten bir bahçe olarak hazırlanan Dünyamızı hem fiziksel olarak kendi düzeninde hem de bireysel ve ruhsal olarak kendi özelimizde Cennet bahçesi olarak kalması uğrunda yarışsaydık Dünya ne güzel olurdu.

Ama öylemi ya

Allah’ın gazabını çabuklaştırmak için el ele çırpınıyoruz.

Kimisi yakıp yıkıyor
Kimisi susuyor
Kimisi yiyor
Çoğu yutkunuyor
Kimisi yakanın ve vampir olmuş insanlıktan çıkmışların karşısında el pençe divan duruyor.
Allah’tan korkmak dururken zalimin karşısında tir tir titriyor!

İşte Filistin
İşte İsrail.
İşte ABD, AB, BM ve Arap Ülkelerinin Liderlerinin gözler önündeki hali.

ABD’ye kimi bir trilyon, kimi yarım trilyon doları neredeyse hibe ediyor.

Bunun onda biri ile zulme karşı dursa
Onda birinin yarısı ile Gazze’lileri doyursa
Onunda yarısıyla yaraları sarıp mazluma umut olsa Allah’ın rızasını kazanacaklar;
Tam karşı durup Şeytana yardaklık yapıyor sonra da Müslüman sıfatı ile gezip tozuyorlar.

Sanki bu günlerin hesabını sormaktan Allah acizmiş gibi!

Yaşadığımız bu iğrenç çağda yüce Türk Milletinin bir ferdi olarak yarattığı için Rabbime sonsuz şükürler ediyorum.

Herkes pısarken
Âlem susarken 
İmkânları ölçüsünde zalime karşı gelen, zalimin açtığı yarayı sarmak için didinen, zulme set çekerek mazlumun yanında olmak uğruna çırpınan yine bu milletin evlatları ve Devleti.

Ama ne yazık ki;

Zulme karşı direnen bu milleti yıkmak üzere ekonomik çöküş, sosyal yıkım planı ile her türlü oyun da kurulup, kurgulanıp hızla ve sürekli önümüze sürülüyor.

Amaç

Cumhur İttifakını çözmek, Hükümeti yıkmak
Sonra susanların pısanların safına katacak yeni bir oluşuma imkân sunmak.
En azından direnerek karınca misali Allah’ın safında yer tutmuş bir milleti ve Devleti;
Oradan kopartıp Şeytan’ın sofrasına oturtmak onun hizmetine sunmak.

İşte bu nedenle

Kimi zaman “Her şey güzel olacak” diye İslam kılıfı giydirilmiş cemaatler eliyle
İslam’ı ılıtarak yola çıkmak;
Feraseti ile bu millet oyunu bozunca
Terör kartına tutunmak
Kimi zamanda 
Kul hakkına girmeyi hak bilmiş 
Hiçbir şekilde yetinmemiş
Kullanılmayı içine sindirmiş
Nimet-e küfrânlık edip, şükrü elinin tersi ile itmiş 
Alnı secde görmemiş 
Kimilerinin önüne fırsat sunup, 
Eline imkân, diline hazır slogan verip 
“Allah bes baki heves” Diyerek şeytani hedefini bizlerden gizleyip
Hırs küpü insanları siyaset sahnesine sürerek
Kimine parti kurdurup, kimini hazırlar içinde yedeklemiş olanlar 
Oyun üzerine oyun kurup ha bire bizi avlıyorlar.
Sadece bugün değil “Bin Yıllık Oyun” bu.

Oyunlara, Oyunu kuranlara ve Oyunu kuranlara Piyon olanlara
Bu aziz Millet dikkat kesmeli
Kesmeli ki Sayın Devlet Bahçeli beyin 
Gelecek yüzyılları okuyarak;
Yönetimi Elitlerin elinden alıp, Milletin ve öz evlatlarının, Milletin değerleri ile yönetimine imkân vermek üzere;
Teklif ettiği Milletinde kabulünü almış yeni yönetim sistemimiz sekteye uğramasın!
Parlamenter sistemde Uluslararası her türlü müdahaleye açık bir adım ileri iki adım geri götürüldüğümüz günler geri gelmesin.
Hep ilerlemek ve hesabı yalnız ve yalnız Yüce Türk Milletine vermek
Hükümet etme yetkisini verme ve alma, hesap sorma yetkisi de bir tek Türk Milletinin elinde kalmaya devam etsin…
Bu aziz millet yeni bir fetret devri yaşamasın!
Unutmayın yanlış bir adımda kayıp
Birkaç yıllık olmayacak
Yüzlerce yılımız hebâ olacak.

Milletin, Ümmetin, Mazlumlarında vebali Hak katında omuzlarımızda taşınmaz yük olarak kalacak.

Yıllar önce halimizi gözleyip bir beyitle kendimce tarihe not düşmüştüm.

Demiştim ki;

“Garipleşti Müslüman, hayal edip düşlüyor
Dinsiz gibi yaşayıp, Mü’min göçmek istiyor!”

Aklını kullananın kalbine danışanın bunun mümkün olmadığını görmesi dileğimle…

Bir şiirimle noktalıyorum.
Selam saygı ve muhabbetle…

Aklım Almıyor

Ya bu devran yanlış ya ben yanlışım
Bu çağı bir türlü, aklım almıyor
Belli ki aklım kıt, ben yanılmışım
Dürüstlük bu çağda paye almıyor

Her eğri ısrarla ben düzüm diyor
Millette inanıp bu tavrı yiyor 
Peşine takılıp, koşup gidiyor
Bu hali vallahi aklım almıyor

Devranda kıymetli en büyük değer
Eğrilikmiş şimdi, eğrilik meğer
İçten pazarlıklı olmazsan eğer
Doğrunun yüzüne kimse bakmıyor

Böylenin dünyalık, her iddiası
Nefsine hizmettir, bütün davası 
Kılıfta uydurmuş hem de dahası
Demekle kalmıyor, caka satıyor

Dürüstün doğrunun hiçbir hükmü yok
Saygı hak getire, seveni de yok
Sevmeyen tamam da, söveni de çok
Eğriler daha çok, göze batıyor.

Neylerse eylesin cümle el âlem
Günahı sevabı, yazıyor kalem 
Vardır elbet sırrı, Allah-u âlem
Güneşte zevalden sonra batıyor

Pek çoğu dört elle, hırsa sarılmış
Makam mevki aşkı nefse karılmış
Bir baktın kabire, hızlı varılmış
Elinde ne varsa, yere batıyor

Dünya yâdın olsun, ahrette bizim
Diyordu; Ömer’e, Resul-ü Nebim
Sultanım baş tacım can peygamberim
Böyleyken hırs ehli neler yapıyor?
Müminim diyerek neye tapıyor?!

Mehmet Ayhan Günaydın
22 Mayıs 2025/Ankara

YAZARLAR