Ali KUZENCİK / MERAM BAĞLARI


YARIN 10 NİSAN…

Kemal Bey idam sehbasında son sözlerini söyler, etkileyici bir konuşma yapar, yazılı vasiyetinide rahmetli ülkü şehidimiz Mustafa Pehlivanlıoğlu gibi yetkililere teslim eder.


YARIN 10 NİSAN…

*BUGÜNKÜ SEMİNER KONUSU:
-BOĞAZLIYAN KAYMAKAMI KEMAL   BEY…

İDAM SEHPASINDA:
“-ECNEBİ DEVLETLERE YARANMAK 
İÇİN BENİ ASIYORLAR! BÖYLE ADALET OLMAZ.!

-BORCUM VAR, SERVETİM YOK.!
ÜÇ ÇOCUĞUMU MİLLETİM UĞRUNA YETİM BIRAKIYORUM. YAŞASIN ASİL TÜRK MİLLETİ.!”

 

 

Bir zamanlar “millet-i sadıka” dediğimiz Ermeniler, işgalci Rus ordusuyla işbirliği yapması sonucu, ilk Ermeni isyanı Sason’da meydana geldi ve masum Anadolu Türk halkına katliam yapmaya başladılar..

Osmanlı Hükümeti harp döneminde alınabilecek “barışcı tedbirlerden” biri olan geçici sevk ve iskan kanunu’nu (tehcir) çıkarır.

Bunun üzerine bir kısım Ermeniler, ülkenin güvenli bölgelerine özellikle Suriye (LAZKİYE) ve Lübnan’a (BEYRUT) gönderilir.

Bu kanunun gereğini uygulayan Türk yöneticileri mahkemeye verilir, önce suçsuz bulunurlar.

Ancak… İstanbul’un işgal edildiği, Damat Ferit Paşa’nın işbaşında bulunduğu bir ortamda, İngilizlerin baskısıyla uygulanan “KURBAN ARAMA” sonucunda, Türk yöneticileri hakkında yeniden soruçturma açılır.

Aynı…12 Eylül öncesi ülkücü şehit ve mağdurların mağduriyetinde en az % 90 ECEVİT’in payı vardı. Çünkü “HER OLAYA BİR ÜLKÜCÜ FAİL İSTİYORUM” sözü muamma değildir. Nettir.!

Geçmiş tarihe tekrar dönelim Canlar;
İtilaf devletlerinin kontrolündeki İstanbul’da Ermenileri göç ettirmeye zorlama suçu bahane edilerek vatanseverler her yerde aranır.

Yargılamalar bir “ERMENİ İNTİKAM HAREKETİNE!” dönüşür.

Daha sonra Atatürk ve silah arkadaşları hakkında da idam kararı verecek olan NEMRUT KÜRT MUSTAFA DİVAN-I HARBİ Ermeni “YALANCI ŞAHİTLERİN” delaletiyle  Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey hakkında İDAM kararı verir.

Bu İngiliz uşağı Nemrut Kürt Mustafa Divan-ı harbi bana hep Yassıada ve Mamak’taki ABD ve AB uşağı mahkeme heyetini hatırlatıyor.!

Verilen hüküm Beyazıt Meydanında yerine getirilir.

Kemal Bey idam sehbasında son sözlerini söyler, etkileyici bir konuşma yapar, yazılı vasiyetinide rahmetli ülkü şehidimiz Mustafa Pehlivanlıoğlu gibi yetkililere teslim eder.

Rabbimin babalara ve annelere verdiği “MERHAMETLE” evlatlarını düşünür;

“-ÇOCUKLARIMI ASİL TÜRK MİLLETİNE EMANET EDİYORUM. 
-EMİNİM BU KAHRAMAN MİLLET GEREĞİNİ YAPACAKTIR.” der ve haykırarak devam eder…

Der ki; 
“-ECNEBİ DEVLETLERE YARANMAK İÇİN BENİ ASIYORLAR…BÖYLE ADALET OLMAZ.!”

Şehidimizin idam edilmeden önce davudi ses tonuyla ve duygusal bir şekilde milletine seslenmesi haykırması halkı hıçkıra hıçkıra ağlatır.

-Bu durum Beyazıt Meydanını bir matem havasına büründürür amma şehidimizin haksız idamı Ermenilerin idam karşısında ALKIŞ tutmaları Kemal Bey’i  “MİLLET KAHRAMANI” mertebesine yükseltir.

-Şehidimizin cenazesi Türk gençlerinin muhabbetli kollarına bırakılır. İntikam yemini edilir.!

Kemal Bey'in idamı milletin uyanışında büyük bir adım olmuştu.

-Cenazesine katılan binlerce kişi İtilaf Devletleri ile antlaşmanın mümkün olmayacağına ve tek çarenin bir İSTİKLAL HARBİ olduğuna inanmışlardı.

Yıllar önce, çocukluk yıllarımızda rahmetli babamın isteği ile sabah filenin içinde üç ekmeğin yanında birde TERCÜMAN Gazetesi bulunurdu.

O yıllarda rahmetli Ahmet KABAKLI Hocamızdan okumuştum;

10 Nisan 1919 günü Beyazıt Meydanında suçsuz yere asılan Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey’e Türk halkı hıçkıra-hıçkıra ağlarken:

-Ermeniler bu idamı ve İstanbul hükümeti (Damat Ferit Paşa)  ile İngiliz Muhipler Cemiyeti Başkanı Adliye Nazırlığı Müsteşarı aynı Özgür Özel gibi İngiliz Uşağı Hain Sait Molla’yı takdir ve sevinçten çılgınca alkışlıyorlardı.

Bu ilk davranış daha sonra Ermeni cenazelerinde “adet/gelenek” haline gelmiştir.

Bugünde maalesef İstanbul’da sanatçıların cenaze töreninde olduğu gibi özellikle ünlü sanatçı-sporcu-gazeteci-akademisyen vs. gibi cenaze törenlerinde…

Şimdi de Anadolu’nun özellikle 
Ege ve Akdeniz kıyısındaki büyük şehirlerinde bu sevimsiz “Ermeni adeti” geçen ay mübarek Ramazan Ayı’nda bile camiilerimizde görülmüştür!

Bu durum dinine “samimiyetle” bağlı dindar mütedeyyin müslüman Türk halkını üzmektedir.

Gerçi ezan sesinden rahatsız olanlardan cenazelerde “Fatiha”  okumasını beklemek olmaz. İnsanlar inandığı değerlerle amel ederler.

Ancak bilinsin ki…
Bu dualı ve şühedalı a

sil Türk Milletinin hamuru İslam mayası ile yoğrulmuştur.

Cenazede alkış...Biz Türklerin hem inancında hem geleneğinde yoktur.! Bu özellik “hepimiz Ermeniyiz” diyenlerde olabilir…Ama biz Türkler cenazede merhuma Allah’tan RAHMET dileriz ve FATİHA okuruz.

Şimdi de özellikle Nişantaşı’nda Teşvikiye Camii’nden kaldırılan cenazelerde bu adet nedense devam etmektedir.

Sessizce fatiha okumak ve tekbirle cenazeyi götürmek zor mu.?! Bu nasıl müslümanlık efendiler.!

Seminer konumuz olan “Kaymakam Kemal Bey’in haksız idamı” olayına tekrar dönersek Canlar deriz ki:
-İngilizlere hoş görünmek, yaranmak maksadıyla gerçekleştirilen idam, kamu vicdanını derinden yaralar ama çok önemli sonuçları da beraberinde getirir.

-Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey’in idamı müterake döneminde İstanbul’da ortaya çıkan ilk protesto gösterisi, idam sehbasındaki siyasi vasiyeti niteliğindeki son sözleri de “MİLLİ BİLİNCİN KIVILCIMI” olur,
-Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK her zaman şehidimizi rahmetle ve takdirle andığı gibi çocuklarına TBMM’inde çıkardığı kanunla şehidimizin evlatlarını: MUHANNETE  MUHTAÇ ETMEMİŞTİR.!

Cenab-ı Allah’ın “Topraktan geldiniz, toprağa döneceksiniz” buyruğuna en büyük sevgilinin, Hz. Peygamberin yanına dönmelerinde aziz şehidimizin zere üzüntüsü yoktur.

Belki  şehit olmalarına sebep, kendi vatanında kendi bayrağı altında yaşayanlardan gelmiş olmasıdır tek üzüntüsü…

“FERTLER ÖLÜR, TÜRK MİLLETİ YAŞAR.!” diye darağacından haykıran Boğazlıyan Kaymakamı Şehit Kemal Beyin kabri nur, ruhu şad, mekanı cennet olsun inşaallah.

Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER

9 Nisan 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK

YAZARLAR