Yeni yönetim sistemine geçeli dokuz yıl olmak üzere. Dişe dokunur bir uyum mevzuatı düzenlenmedi.
Mesela; önceden Anayasal kuruluşlar, diyelim ki yüksek öğretim kurumları siyasal vesayetten uzak kalıp, özerk olsunlar amacıyla siyasi vasfı kalmamış Cumhurbaşkanlarınca yöneticileri atanan kuruluşlardı. Bu gün ise zorunlu olarak bir partili Cumhurbaşkanı tarafından atanıyorlar. Gòrüyoruz, rektör olmak isteyenler bile Cumhurbaşkanının partisinden delege, yönetici, milletvekili referansı arama peşine düşüyorlar. Bir araştırma görevlisi, sekreter, daire başkanı ataması için kırk kişilik politik kimlik seferber oluyor. Bu sağlıklı bir gidiş değildir.
Bu durum özerk kalması gereken kurumların kimliğini deforme etmektedir.
Bize göre; milletvekili sayısı yarıya düşürülmeli; illerinden bağımsız (partisiz) seçilip gelmiş yüz üyeli bir senato ihdas edilmeli, tüm anayasal kuruluş yöneticileri ve yargı mensupları bu senato tarafından atanmalıdır.
Yüksek Planlama Kurulu daha optimum nitelikte yeniden canlandırılmalıdır.
Kamunun tüm denetim birimleri senato tarafından atanmalı (denetimin bağımsız yapılabilmesi için), Başbakanlık Murakebe Kurulu tekrar kurulmalıdır.
Gibi gibi...
7.12.2025
Halil Kaya
