Hasret... Ne zaman nereden vuracağı belli olmaz. Bazen bir türkünün içinde, bazen gece yarısı çalan telefonda, bazen de uykunun tam ortasında gelir oturur insanın yüreğine. İçten içe yakan, konuşmadan ağlatan bir şeydir. Gurbetin, yalnızlığın, yarım kalan sevdaların adıdır çoğu zaman.
İnsan gurbete ilk kez gittiğinde bavuluna ne koyacağını düşünür. Giysi, pasaport, biraz para... Ama asıl yüke dokunmaz kimse: hasret. O bavula sığmaz çünkü. Onu koyduğun yer yürektir. Bir de sıla hasreti varsa içinde, hele ki bir yâr kalmışsa geride, işte o zaman yol uzun değil, ağır gelir insana.
Sıla yolu, sadece kilometrelerden ibaret değildir. O yolun içinde bir bakış vardır, yıllardır sarılamadığın bir çift kol, göz göze gelmeden ağlayan bir çift göz... Hele yâr kalmışsa sılada, her tabela bir nabız gibi atar; “150 km sonra memleket” yazar ama aslında “az kaldı yârin gözüne bakmaya” demektir.
Sıla yoluna düşen her yürek, heyecanla çarpar. Çünkü o yolda sadece evine dönmez insan, çocukluğuna, gençliğine, sevdiğine döner. Arabanın radyosunda ince bir türkü başlar, sözlerini bilmesen de hissedersin. Çünkü her yolcunun türküsü kendi yüreğinde gizlidir.
Yâr... Herkesin bir adı vardır, ama yâr dediğin, sadece bir isim değil, bir özlemin adıdır. Belki saçına el sürmemişsindir, belki göz göze gelmemişsindir ama bir kere kalbine değmiştir sesi. Onunla susmuşsundur, onunla gülmüş, onunla beklemişsindir. Ve sıla yolu, aslında onun kapısına varan ince bir çizgidir.
Heyecan ise sıla kapısına vardığında başlar. Araba köy yoluna girer, yol daralır, yürek genişler. Pencereyi açarsın, bildik toprak kokusu çarpar yüzüne. Bir el sallar uzaktan, belki baban, belki yârindir... Gözlerin dolar ama kimse görmesin diye başını yana çevirirsin. Çünkü gurbet ağlatır, sıla susturur.
Ve bilirim ki, yıllar geçse de, ne yollar kısalır, ne hasret diner. Ama insan her seferinde aynı heyecanla döner memlekete. Çünkü yüreğin pusulası hep aynı yönü gösterir: Sıla... Ve sıla dediğin sadece bir yer değil, kalbinde yarım kalan her şeyin adıdır.
Şakir DENİZ
Akdağmadeni