Ülkücü Reis / CEBECİCE

Tarih: 05.09.2025 11:27

Beyazit Meydanı’nda bir akşam üstü

Facebook Twitter Linked-in

Beyazit Meydanı’nda bir akşam üstü

Alnım ak, saçlarım kara…gökyüzü mavi
Vakit, Maarif Takvimi’nin  sayfasında gizli..
Uzak şehirlerden geleni yazacaktım
Kurşun kalemin ucu sivri.. 
Kağıdın yüreği ha kanadı ha kanayacak….
Sahaflar Çarşısı’nda kadim şiirler bizi bekliyor..
Sevda kurşun kalemin ucunda saklı…
Ne duruyorsun Reis ver namluya mermiyi 
Ömür bizi yoracak şimdiden belli…

Beyazit Meydanı’nda bir akşamüstü

Sarıklı mezarlara fısıldadım adını..
Daltaban Yokuşu’ndan akıyordu ömrüm sensiz
Yenikapı’daki martılar bizden habersiz..
Uzak ülkelere gemiler gidiyordu…
Uzak şehirlerden gelmiştik oysa biz…
Erzurum’dan Yozgat’tan Ankara’dan
Kurt bakışlı bir öfkeydik biz…
Kütüğümüzde bir ölmek beklerdi 
Bir de analarımız… Gözleri sisli…

Gri şehirde bir sabah vakti..
Ben Reis’in hikayesini yazacaktım…
Geldin durdun karşıma.. Sustun
Eski bir şiir dokundu çay bardağına..
Kocatepe’den sızan güneş kondu gözlerime..
Bozkırın orta yerinde martılar uçuştu
Neredesin namluya sürdüğüm son mermi..
Bir ömür önce siktir çektim bu hayata..
Yaşamak hastalık gibi tutundu tenime
Anla artık deniz şehrinin hikayesi bitti….

Beyazit Meydanı’nda bir akşam üstü…

Kavgalara yemin etmiş üç beş gençtik..
Herkes kadar sevdalı.. herkes kadar ölümlü..
Bilin dostlar bilin.. Bizde o kaldırımlardan geçtik…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —