Her zaman ‘’Ey Rabbim; yüzüne baktığımda, sözüne baktığımda, bana; seni hatırlatan dostlar nasip eyle.’’ diye dua ederim.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Ülkücü Hareketin Lideri sayın Devlet Bahçeli de
‘’Bu dava dualıdır,
Bu dava ihlaslıdır,
Bu dava kutludur,
Bu dava şehitlerin kanı üzerinde imanlı kalplerle yükselip bu güne gelmiştir. Davamıza gölge düşürenler kaçmaya mahkumdur. Onlar kaçtıkça biz kovalayacağız’’ diye sesleniyor.
Gerçekte öyle değil mi?
Bazıları geçmiş dönemlerde gerek Başbuğun yanında gerekse Genel Başkanın yanında yakınında görev yaptıkları zamanlar kırk takla atıp el etek öperlerdi. Bulundukları görevlerden uzaklaştırıldıkları zaman fırıldak gibi dönmeye başladılar.
Başbuğun ve Genel Başkanın yakınında, parti, ocak, sendika ve yan kuruluşlarda görevde olan bu şahıslar ‘’Lider Teşkilat Doktrin’’ diye en üst perdeden konuşurlardı.
Derdi, sıkıntısı, sitemi veya farklı bir düşüncesi fikri projesi olan ülkücüleri Genel Başkanla görüştürmemek için duvar olurlar; kendi yanlışlarını ve eksiklerini bu cümleyi kullanarak kapatırlardı.
Ne zaman ki görevlerinden uzaklaştırılırlar hemen başlarlar!
"-Ne demek lider? Dava mı önde? Lider mi?" yaygarasına.
Hem Rahmetli Başbuğun zamanında hem de sonrasında "Biraz daha kalsaydım dinimden olacaktım" diyenden, Tandoğan Meydanında anıranını, "MHP’yi CHP’ye benzettiniz" diyerek partiden ayrılıp sonra gidip CHP’ye kapıkulu olanı, Ekrem'in yüzünde Rabb'i yesir görüp Anıtkabir'de iman tazeleyenleri, şereflerini kaybedip kapı kapı şeref dilenenleri görürsünüz.
Öyle diyor ya ‘’Bu dava dualıdır’’ davaya ihanet edenleri yanlış yapanları nankörlük edenleri Rabbim ne hallere düşürdü hepsini gördük elhamdülillah.
Ey körler çarşısında ayna satanlar.
Düşünce melekesini kaybedenler.
Beynini kiraya verenler...
Düşünme tembelliği hastalığına yakalananlar...
İnsanların hatasız olmayacağını bilmeyen cahiller...
Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah'ın: "Hala düşünmeyecek misiniz? Niçin akıl etmiyorsunuz? Düşünün." dediklerini...
Cennetmekan Başbuğ Alparslan Türkeş “Dava adamı olmak için, önce adam olmak lazım. Dava öğretilir ama adamlık öğretilmez“ derdi hep.
Sayın Genel Başkan ‘’Bizde taban yoktur dava arkadaşlarımız vardır. Bizde tavan yoktur ülkücü şuur hakimdir’’ diyor.
Sizlerin piyasayı kızıştırıp fiyatlarınızı artırmak için küçücük beyinlerinizle fitne fesat yaymaya çalıştığınızı ülkücüler görmüyor mu sanıyorsunuz.
Her Ülkücü gayet iyi bilir ki sadece peygamberler vahiy yolu ile bilgilendirilirler. Krallar da padişahlar da liderler de yanında yakınında bulunanlar ve kurmaylarından güvendiği insanlardan bilgi toplarlar.
Maalesef yakınlarında bulunanların bazıları da böyle nankör çıkar hem lidere hem davaya iftira ederler.
Tek amaçları çıkarlarını devam ettirmek şanlarını şöhretlerini sürdürmek olan bu zihniyet fukaraları yaklaşan seçimleri fırsat bilerek piyasayı kızıştırmak için ya o yada bu tercihini kabul etmiyoruz üçüncü bir yol buluruz diyorlar.
Halbuki yol birdir insan inandığı yolda yürür.
Ya Allah’ın rızasını kazanmaya inanırsın yada şeytanla ortaklık eder nefsi çıkarlara inanırsın ve inandığın senin yolundur.
Öyle üçüncü kırkıncı yol yoktur neye inanırsan inandığın yol senin yolundur o da birdir.
Biz biriz, birbirimizi biliriz.
Omuz omuza verir, hep hedefe yürürüz.
İster üstünü kapatın, isterseniz saklayın.
Oyunları bilir, kumpasları görürüz.