Yıldıray ÇİÇEK / TÜRKGÜN'DEN

Tarih: 29.09.2025 10:47

Çakma Kara Murat illa edep illa edep…

Facebook Twitter Linked-in

 

Bazen MHP’ye düşmanlık yapan çeşitli kişiler hakkında yazılar yazdığımızda, dostlarımız bizi, “Bunları adam yerine koyup reklamlarını yapma; onların istediği zaten muhatap alınmak” diyerek uyarıyor. Oysa bizim verdiğimiz cevaplar hem kendi özgüvenimizi ortaya koyuyor hem de muhatap aldıklarımızın acziyetini gözler önüne seriyor. Bu nedenle bizim açımızdan ortada gerçek bir sorun bulunmuyor. Biz, bir mağarada iki kişi arasında geçen konuşmaları buraya taşımıyor ya da onların duyulmasını istediği gündemleri köşemize aktarmıyoruz. Zaten iletişim çağı aldı başını gidiyor; sosyal medya milyonlarca kişiye ulaşma imkânı sunuyor. Biz de bu alanda servis edilen yalan ve iftiralarla mücadele ediyoruz.

Eğer bunlara haddini, hududunu bildirmezsen; gerçekleri yüzlerine çarpmazsan; kokuşmuş karakterlerini herkese göstermezsen; yaptıkları çirkeflikleri kahramanlık gibi pazarlamaya devam ederler. Dahası, bu türlerin bulaşıcı hastalığını tedavi etmezseniz, başkalarına bulaştırarak yeni çirkefliklerin üremesine zemin hazırlarsınız. Eğer ortada bir yalan ya da iftira varsa, bizim her zaman bunu çürütecek özgüvenimiz vardır. Bu özgüveni, bu şekilde üretim yapan kim olursa olsun, göstermeye devam ediyoruz.

Geçen günlerde radarıma Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu takıldı. Daha önce de onun birçok ikiyüzlü siyaset tarzını bu köşede deşifre etmiştik. Nerede söylediğini tam bilmiyorum ama “Devlet Bahçeli bırakınız kitap okumayı, günlük bir makale bile okumaz” demiş. Ben de bu cümleyi Zafer Partisi’ne yakın veya diğer haber sayfalarında gördüm. Görür görmez Azmi Karamahmutoğlu’na sosyal medya üzerinden “Bunu gerçekten söylediniz mi?” diye sordum. Daha önce birçok mesajıma dönen Karamahmutoğlu, bu soruma cevap vermedi. Çünkü MHP düşmanlığından ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye olan kininden dolayı yalan söylüyor, iftira atıyor.

Kaldı ki, Genel Başkanı Ümit Özdağ bile geçen yıl, “Devlet Bahçeli çok uzun süre MHP genel başkanlığı yaptı. Derin bir bilgi ağı var. Siyasette taktik anlamda ciddi bir ustalığı var ve söyledikleri ciddiye alınmalı” demişken, Karamahmutoğlu’nun bu sözleri adeta “laf etti bal kabağı, koy tabağa, ye sabaha” tarzında bir çelişki yaratıyor.

Azmi Karamahmutoğlu’nun sık sık siyasi parti değiştirmesi, hem çelişkilerini artırıyor hem de karakterindeki derin tutarsızlıkları ortaya koyuyor. MHP’den ATP’ye, oradan DYP milletvekili adaylığına, yıllar sonra MHP’ye dönüp İstanbul İl Başkanlığı adaylığına, ardından İYİ Parti ile dirsek temasına, CHP’de tutunabilmek için her şeyi yapan bu zikzaklı yolculuk adeta bir tutarsızlık sergisi. CHP medyasında yatıp kalkıyor, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise “Çakma Kara Murat” gibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında dolaşıyordu. Son olarak Zafer Partisi’nde sözcülüğe uzanan bu kariyer tam bir siyasi göçebe tablosu çiziyor. Sözcülük görevine rağmen hâlâ CHP medyasında kendini pazarlıyor. “Nasıl olsa seçimlerde CHP ile ittifak yaparız, oradan da milletvekili olurum” düşüncesiyle hareket ediyor ve sürekli MHP’ye yönelik düşmanlık sergileyerek, aklınca CHP’ye “Görün beni” diye sesleniyor.

Azmi Karamahmutoğlu’nun “Devlet Bahçeli bırakınız kitap okumayı, günlük bir makale bile okumaz” ifadesi alçakça bir yalan ve iftiradır. Çünkü Sayın Devlet Bahçeli, gazetelerdeki tüm makaleleri, yazar veya gazete ayrımı yapmaksızın titizlikle okur. 2005 yılından bu yana MHP Genel Başkan Basın Danışmanı olarak görev yapıyorum. Göreve başladığım günden beri şahit olduğum gerçek şudur: MHP Genel Merkezi’nin 3. katındaki basın bölümünde, tüm gazete ve dergiler taranır ve bir bülten halinde hazırlanır. Sabahın erken saatlerinde, Sayın Bahçeli makamına gelmeden önce bu bülten masasında hazır olur. O, gelir gelmez ilk iş olarak bu bülteni baştan sona okur. Öyle günler olur ki, bizim atladığımız bir yazarı ya da bir cümleyi bize o hatırlatır. Yeni çıkan kitapları, özel kalemi veya danışmanları aracılığıyla takip ettirir ve aldırır. Bize, yazarlar üzerinden konular vererek okumamız gereken kitapları önerir. Çeşitli kurumlardan, bilim insanlarından ve akademisyenlerden gelen tüm raporları okur. Gündüz partideki yoğunluktan okuyamadığı raporları, çoğu zaman gece veya sabaha karşı evinde inceler. Konuşmalarının ana hatlarını, stratejisini ve derinliğini bizzat kendisi hazırlar.

Hal böyleyken, Azmi Karamahmutoğlu neden bir trol ahlaksızlığında üretilecek yalana ve iftiraya başvurur?

Oysa 2010 yılındaki bir röportajında, “MHP’nin var olan Genel Başkanı rahmetli Başbuğumuz’un rahlei tedrisinden geçmiş, öğrencilik yıllarından beri yanında yetişmiş, onun genel sekreterliğine kadar birçok görevi yapmış biridir. Başbuğ’un halefi olan Genel Başkanımız…” şeklinde övgüyle bahsettiği Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’yi bugün hangi yalanlara, iftiralara muhatap ediyor, bir bakar mısınız?

MHP’ye düşmanlık yapanların kalitesi gerçekten tüm zamanlarda hep düşük olmuştur. MHP’nin düşmanları hiç mert davranmıyor. Hep iftirayı, yalanı, itibarsızlaştırmayı kendilerine silah ediniyorlar.

Azmi Karamahmutoğlu da, mert davranmayanlardan biri olmayı sürdürmektedir. O, mert olmamayı sürdürsün; biz de gerekeni her daim yazmaya devam edeceğiz. Azmi Karamahmutoğlu’na tavsiyemiz: biraz edep, ahlak üzerine kitaplar okusun, kendini bari bu yaştan sonra düzeltsin.

Ne diyordu Hz. Ali? “Kendisine edep yüklenen kimsenin kötülükleri azalır.”


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —