YUNAN HAVA KUVVETLERİNİN
KÜSTAH PAYLAŞIMI:TAZİYE YERİNE “GÜNÜN FOTOĞRAFI” ÖYLE Mİ?!
-YANARIM YANARIMDA…
ANTALYA-MUĞLA-TRABZON-MARDİN VAR İKEN… HER SENE KİREÇ BOYALI ADALARA GİDEN VE YUNAN KEFERESİNİ ZENGİN EDEN ONBİNLERE!
AKSAÇLILAR;
“-AYIDAN POST…YUNANDAN DOST OLUNMAZ.” KÜFÜR TEK MİLLETTİR!

Türkiye, Azerbaycan-Gürcistan sınırında Türk Silahlı Kuvvetlerine ait C-130 kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan 20 askerine ağlarken, Yunan Hava Kuvvetleri küstah bir paylaşıma imza attı.
Yunan Hava Kuvvetlerinden alçak paylaşım: 20 şehit verdiğimiz C-130'ları paylaşıp 'Günün fotoğrafı' dediler. HADSİZ VE ALÇAKSINIZ!
Yunan makamları Türkiye'nin tepkisi üzerine paylaşımı sanal medya hesabından kaldırıp yerine şehitlerimiz için taziye mesajı yayınladı. Dışişleri Bakanlığı, söz konusu paylaşım için Yunanistan'a nota verdi.
AYIDAN POST…YUNANDAN DOST OLUNMAZ.
İçimizdeki % 10 HAİN, %20 GAFLET çemberinde bulunan “akılsızlar” Yunan Milli Marşı’nın müziğinin ritminden övgüyle bahsederler, bu marşın harika bir marş olduğunu öve öve bitiremeyenler, hatta bu marşın dünyanın en güzel marşı olduğundan bahsedenlere yazanlara sorsan hepsi de hümanist insanlardır, halkların kardeşliğine inanırlar.
Ama halkların kardeşliğini savunan dünya vatandaşı bu “haymatloslar” binlerce Türk’ün katledildiği TRİPOLİÇE KATLİAMI’NI anlatan Yunan milli marşını överler…
Türk düşmanlığı üzerine kurulmuş ve tam 200 yıldır Türk düşmanlığından ve kininden asla vazgeçmemiş bir devlettir Yunanistan.
Bu durumu bir Türk olarak asla ama aslaaa unutmayalım.
İçte ve dışta milyonlarca Türk düşmanı ile bir arada olmak da bizim kaderimiz olsa gerek.
Dün İngiltere ve Haçlı Avrupa Kuvayı Milliye ruhunu Türk Milletinin gözünden düşürmek için her türlü iftirayı atarken bugün ABD’li Yanki ve piyonu kefere Hristo Yunan “milli ve yerli” olan değerli insanlara ve kurumlara cephe almış durumdalar.
Allah içimizdeki hâinlere fırsat vermesin. 15 Temmuz’da helikopterle Yunanistan'ı kendileri için emin bir sığınak görmeleri herşeyi izah etmeye yeterli. Ülkemizin gemi farelerinin birgün Yunan, Amerikan vb büyükelçiliklerine sığınmalarına şaşırmayalım.
İzmirin işgalinden sonra üç sene Anadolu'da kalan, çekilirken Yunan Paryasının yakıp yıktığı yerleri de UNUTMA.! Eski Yunan diye diye hafızanı yok edenleri de UNUTMA.!
Elbet bir gün Yüce Türk Milleti Mora katliamının rövanşını alacaktır.
Bir Türk milliyetçisi olarak üzülmemek elde değil. Bugün değişen ne? Düşman aynı.. Zihniyet aynı…Hesap aynı…
-Güçlü olmak zorundayız.!
-Tarihimizi iyi bilmek zorundayız.
Tarih şuuru bir milletin geçmişte yaşadığı olayların hatırlanması ve kavranması ile oluşur. Maalesef yeni neslin çok büyük bir kısmının bu yakın tarihteki olaylardan bile haberi yok. Türk nesli nisyana mahkum edilmiş sanki...
Tarih şuurunun verilmesi yalnızca tarih dersleriyle sınırlı kalması ile mümkün değildir. Televizyon ve dijital dünyanın her bir unsurunu millî amaçlara yönelik kullanmayı başarmalıyız.
Birgün düşman sınıra dayandığında vatan sevgisinden uzak ve milliyetçilik duygusuna sahip olmayan bir nesil savaşmaz. Savaşmayanlar barışı da koruyamaz.
Tarihten ibret almak gerekir…Tarih okumak siyasetin laboratuvarı olduğu bir gerçektir.
İbn Haldun’un:
“-Suyun suya benzediği gibi mâzi ve gelecek de birbirine benzer" tespiti bu hakikati pekiştirmektedir.
Milli Şairimiz M. Akif'in;
-Târîh”i “tekerrür” diye ta’rîf ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? dizeleri bu düşüncelerimizi daha da anlamlı hâle getirmiştir.
Bu itibarla, Milletimizin cevher-i asliyesindeki îman aşkını okumak ve yaşatmak en büyük görevlerimizdendir.
Sadi ŞİRAZİ’nin dediği gibi “uyumuş, uyumuşları uyandıramaz, birinizin uyanık olması lazım.”
Dönemin Osmanlı Devleti Hariciye Nazırı ASIM BEY Meclisi Mebusan’da çıkan bir tartışmada “BALKANLARDAN İMANIM GİBİ, NAMUSUM GİBİ EMİNİM.” diyor. HADİ BUYUR.!!
Yani öyle bir gaflet ve öyle bir delalet ki Balkanlar’daki fırtınadan kasırgadan adamın haberi yok.! Bu sözler harbin başlamasından birkaç gün öncesindedir.
Altay’dan Tuna’ya koca bir yükü sırtlamış bir milletin evladı olarak GAFLETİ gördükçe üzülüyorum.
Bugün “beka sorunu yoktur” diyenler ne bölgemizdeki gelişmelerden ve ne de dünyadaki gelişmelerden bi haber ZAVALLILARDIR.
Gaflet ve dalalet içindeki devlet adamları “devletin beka sorunu yok” diye diye devletin sınırları 1699 Karlofça Antlaşmasından 1921’de Sakarya Nehrine kadar çekilmiş, küçücük bir Anadolu’ya sıkışıp kalmışız.!
BİLESİNİZ Kİ...
Artık Anadolu Türk’e dar geliyor.!
Dünyanın kilit taşının üzerinde oturuyoruz…Tarihin, coğrafyanın, inançlarımızın ve ideallerimizin üzerimize yüklediği vazife çok ağır.
…Ve KÜFÜR TEK MİLLETTİR.
ABD’nin, AB’nin ve hele hele Yunanistan’ın ipiyle kuyuya inilmez. Bunlardan her türlü melanet ve musibet beklenir.
ABD yönetiminde ister Cumhuriyetçiler olsun ister Demokratlar olsun 100 yıla yakındır Başkan Wilson’dan beri ABD’li yetkililerin devlet politakası;
Türkiyenin kalbinden Aziz Türk Milletinin İstiklal savaşında yaktığı “KUVAY-İ MİLLİYE RUHUNUN” silinmesini istemektedirler.!
Bu durum hiçbir zaman ve özellikle sorumluluk makamında olan hiç kimse tarafından unutulmaması gereken bir durumdur...
Yunan İle “dostluk” yapılabileceğini sananlar tarihe, geçmişe dikkatli bir göz atmalılar.
İttifak belgelerinde yer alan “dostluk” cümleleri son yıllarda ne kadar “geçersiz” olduğunu muamma değildir.
Hem tarih hem coğrafya hem de inancımız gereğince tabir-i caizse NİKO gavuru ile dost olunamıyacağını gösterir.
Her ne kadar bazı Dışişleri yetkilileri nezaket gereği milletler arasındaki geleneksel dostluklarından bahsedebilirler.
Ancak her daim ferasetine inandığım Aziz Türk Milleti bu tip demeçlere sadece gülümser.
“Ayıdan post, Yunan’dan/Moskof'tan dost olmaz." Bir Türk atalar sözüdür. Her atasözü binlerce birikimden süzülerek gelmiştir.
Gençlik yıllarımızdan beri hep deriz ki;
“Duymuyorsan içinde Yunan’a,
Moskof’a karşı bir kin.
Değil Türk olmak insan bile
değilsin.”
SÖZÜN ÖZÜ CANLAR…İçte ve dışta milyonlarca Türk düşmanı ile bir arada olmak da bizim kaderimiz olsa gerek.
Haçlıya karşı kinini taze tutmayan nesiller köle olmaya, uşak olmaya mahkumdur.
Bu coğrafyada kalbinde yunan, ermeni ve rus’a kin taşımayan;Vatan, yurt tutamaz! BİLESİNİZ!
Terörsüz Türkiye Sürecine çatlak sesler çıkaranlara deriz ki:
İkinci bir Endülüs (711-1492) ve Balkanlar (1354-1913) olmamak için iç huzurun sağlanması gerekiyor…Satrançta bir hamle değil en az üç hamle ötesini görmektir.
Dün...”Batı hayranlığı” ile Avrupa başkentlerine bağlı olanların gaflet içerisinde olmaları sebebiyle bereketli evlad-ı fatihan topraklarımız kaybedilince, Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın soyundan gelen Dışişleri Bakanı Tarihçi Ord. Prof. Dr. Fuad KÖPRÜLÜ Hocamız yazdığı TUNA Şiirinde der ki;
“Tuna boylarında sıra selviler,
Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış,
Gül bahçelerinde baykuşlar öter,
Şu viranelikler eski bağlarmış.”
Ahmet HAŞİM’de ne de güzel söyler:
“MELÂLİ ANLAMAYAN NESLE
ÂŞİNA DEĞİLİZ “
“-Sıkıntıyı/hüznü anlamayan devlet adamlarına tanıdık değiliz”, onlar bizi anlayamaz, baktıklarında sadece dış görünüşümüzü görürler; derinliğimizi bilemezler.
Sanki o günlerden bugünün ahvalini görüp de söylemiş Ahmet Haşim bu güzide dizeyi.
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
15 Kasım 2025
Taş Medreseli
Tarih Öğretmeni
Ali KUZENCİK