Halil KAYA / SELÇUKELİ

Tarih: 20.07.2025 19:35

Karın ağrısı

Facebook Twitter Linked-in

Devlet, İdris-i Bitlisi bidayetiyle başlattığı yokolma keyfiyetini (1514 Amasya sözleşmesi) farkettiği için, Sultan II.Mahmut ile birlikte hatasından rücu etmiş; Doğu ve Güneydoğudaki onlarca derebeyliğe tanıdığı özerklik ve imtiyazları kaldırmıştır.

Yine bu minvalden olarak, üzerinde yeterli kritik ve münazara oluşmasına imkan bulamadan hazırlanan 1921 Anayasası,devletin başına daha fazla gaileler açılmadan 1924 Anayasası ile tashih edilmiştir.

1924 Anayasası Lozan'ı imzalamış bir devletin özgüveniyle hazırlanmıştır.

Ülkedeki bölücülerin ve onlara zımnen destek verenlerin karın ağrısı 1921'in 1924'te tashihe tabi tutulmasıdır.

1921 Anayasası, parçalı hale gelmemizi mevzuat açısından ruhsatlandıran,en azından onun için bir kapı aralığı bırakan Anayasadır.

Lozan ise apayrı bir konu.Gerek sıkı dindar,dinci aktivist; gerekse din düşmanı olmasına rağmen Lozan müktesebine düşmanlık edenlerin:

"Lozan'da masaya oturduğumuzda elimizde ne vardı,sonunda bu elimizdekilerin ne kadarını kaybettik ya da neler kazandık?" sorusunu hiç sordurmak istemedikleri çok açıktır.

Çünkü bu millete ve tarihine; ama ateist,din düşmanı, ama dinci örtüsüyle kökten düşman oldukları kesindir.

Ayrıca, Lozan'a Kürtçü bölücülerin düşman olmasının sebebi; işgal cephesini temsil eden üyelerin aylarca Türk heyetine bir Kürdistan toprağı dayatmalarında başarılı olamamaları,yenilgiyle ayrılmış olmalarıdır.

Son PKK bildirilerindeki Lozan'a saldıran ifadelerine tedirginlik beyan eden Türk insanına "Canım ne var bunda,bir şey mi olacak,PKK'lıların romantik hezeyanlarından başka bir şey değil" diyerek olumluluk konduran ve insanımızı ilzam edip adeta azarlayanların da Lozan Tutanaklarını bir kere bari okumalarını dilerdim.Bu gün devletimizi idare edenlerin tarih telakkisini belge ve bilgiler değil Kadir Mısıroğlu gibilerin tuttuğu projeksiyon oluşturuyor maalesef.Öyle olmasaydı Türk'ün yarattığı destanlara ortak ihdas etmeye kalkmazlardı.

Ne yapılmalıdır?

Türk devleti, malum bölgeye dönük ciddi bir eğitim projesi oluşturmalıdır.Yaklaşık 5-6 asır öncesi Türk oldukları için zulme uğrayıp,kimliklerini saklamak zorunda kalan ve gittikçe bu kimliklerini unutan boy ve aşiretlere kimliklerini hatırlatacak ciddi bir eğitim projesi hayata geçirilmelidir.Bu efektif bir devlet politikası olmalıdır.Devletimiz bu boy ve aşiretleri bilmektedir.O halde daha fazla beklemeden gereği için adım atmalıdır. O bölgenin yakına kadar ki nüfusunu zannedildiği gibi kürtler değil,Türkmen Ekradı denilen Türk soylular oluşturuyordu.Bu yapılırsa bu bölgedeki sorun kendiliğinden çözülür.Tabi farklı bir demografiye taammüd ve teşneliğimiz yoksa.

20 Temmuz 2025
Halil Kaya


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —