Erhan ÖZÇAKIR / OTAĞ

Tarih: 14.09.2025 13:24

Krizlerin Çözümünde Devletin Sigortası: Devlet BAHÇELİ

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye'nin sistemsel, siyasal ve toplumsal kronikleşmiş bazı sorunları vardı.

Örneğin; askerin siyasete müdahale yolları arayışları, yargının siyaset üzerindeki baskı kurma yolları arayışları, Türk Milletinin İslami ve insani hasletlerinin yok sayılması, milletimizin her kesiminin görüş ve düşüncelerinin önemsenmemesi, devletimizi adeta kanser hücresi gibi saran FETÖ'nün hain yapılanması, terörün ülkemizi maddi ve manevi olarak zarara uğratışı, Güneydoğu bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın yanlış ve sistemsel politikalar ile terörün saflarına itilişi, yine Alevi vatandaşlarımızın sistemsel ve organize söylemlerle tartışmaya açılarak Türk Devletinden uzaklaşmalarının sağlanması gibi...

Devlet Bey’in devlet içindeki kritik müdahaleleri bu tarz siyasal istikrarsızlığı ve kurumlar arası kilitlenmeyi çözmeye dönük olmuştur.

Bazı öne çıkan örnekler kronolojik olarak şu şekildedir:

1. 2001 Ekonomik Krizi ve 57. Hükümet Dönemi

DSP–MHP–ANAP koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak, ekonomik krizin ardından Kemal Derviş’in programa dâhil edilmesi ve IMF uyum paketlerinin uygulanmasında dengeleyici rol üstlenmiştir.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) etkinleşmesi, kamu bankalarının yeniden yapılandırılması gibi adımlarda Bahçeli’nin “devlet aklı” çerçevesinde kararlılık göstermesi kilit rol oynamıştır. Bu durum uzun yıllar ekonomik kalkınmayı sağlamıştır.

2. 2002 Erken Seçim Kararı

2001 krizinden sonra hükümetin tıkanması ve meşruiyet sorunları karşısında, Devlet Bey’in çağrısıyla erken seçime gidildi.

Bu karar, kısa vadede MHP’nin baraj altında kalmasına sebep oldu ama devlet açısından istikrarsızlığı kalıcı hale getirmesine engel oldu.

3. 2007 Cumhurbaşkanlığı Krizi

Meclis’teki 367 krizi nedeniyle Abdullah Gül’ün seçilememesi sürecinde Devlet Bey, “MHP Meclis’te olacak” diyerek kilidi açtı.

Böylece, Cumhurbaşkanı seçiminde TBMM iradesinin işlemesi sağlandı, asker–siyaset arasındaki gerilim yumuşadı. Askerin siyasete müdahale edebileceği kanallar tıkandı.

4. Başörtüsü Sorunu

Devlet Bey'in katkısı, özellikle 2008 Anayasa değişikliği girişiminde verdiği destek ve sonraki yıllarda meseleye gerginlik yaratmadan yaklaşmasıyla öne çıktı. Başörtüsü sorununun “siyasi çatışma” değil, inanç ve özgürlük meselesi olarak normalleşmesinde Devlet Bey'in tutumu, meselenin çözümü noktasında önemli katkı sağladı.

5. 2015 Seçim Süreci

7 Haziran 2015 seçimlerinde koalisyon görüşmeleri tıkandı. Devlet Bey’in tavrı, o dönem eleştirilse de, aslında Türkiye’nin hükümetsiz kalmasını önlemek için 1 Kasım erken seçimlerinin önünü açtı.

Bu süreçte devletin güvenlik bürokrasisi (özellikle terörle mücadele alanında) hızlı karar alma imkânı buldu. PKK destekli siyasal organizasyonun önü tıkandı.

6. 15 Temmuz 2016 Hain Darbe Girişimi

Darbe gecesi ve sonrasında Devlet Bey'in “Parlamento’nun arkasındayız” tavrı, siyasette ortak irade doğurdu. Meşru hükümete verilen tam destek, FETÖ'ye karşı her alanda ciddi bir mücadelenin fitilini ateşledi.

Akabinde gerçekleştirilen OHAL ilanı; FETÖ ile mücadelede hukukî zemin, devlet kurumlarında tasfiyeler konusunda meşruiyet sağlayıcı oldu.

Yine Devlet Bey'in bu süreç ile ilgili tavizsiz duruşu FETÖ ile mücadelenin günümüzde bile devam etmesine olanak sağladı.

7. Cumhurbaşkanlığı Sistemi Dönemi

2017 Referandumu’nda Devlet Bey'in “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne desteği, kronikleşmiş “yürütme-yasama krizlerini” bitirmeyi hedefledi.

Devlet içindeki ikili yürütme tartışmaları (Başbakan–Cumhurbaşkanı yetki çatışmaları) sistemsel olarak ortadan kaldırıldı.

Türkiye'nin içeride ve dışarıda oluşan tehditlere karşı hızlı bir şekilde aksiyon alması sağlandı.

8. Terörsüz Türkiye Hamlesi

Devlet Bey'in Terörsüz Türkiye politikası; yalnızca silahlı örgütlerle mücadele değil, aynı zamanda devletin beka sorunu, milli birliğin korunması ve gelecek nesillere güvenli bir ülke bırakma stratejisidir. Hem güvenlikçi hem de siyasi-toplumsal yönleri olan bu politika, MHP’nin “önce devletim ve milletim” anlayışının güncel yansımasıdır.

Devlet Bey terörün yalnızca güvenlik meselesi değil, ayrıca hızlı bir şekilde çözülmesi gereken "beka sorunu" olarak görüyor.

Terörsüz Türkiye politikası, üniter devlet yapısını güçlendirmek, etnik veya mezhepsel ayrılıkları ortadan kaldırmak üzerine kuruludur.

Bu sayede Türkiye’nin parçalanma riski ile karşı karşıya kalmaması amaçlanıyor. Bunu yaparken de Türk Devleti'nin binlerce yıllık kazanımlarından en ufak taviz verilmeden başarılacağına hep birlikte şahit olacağız.

---

Bir sonraki hamle tahminim o ki; Alevi-Bektaşi vatandaşlarımıza yönelik olacaktır.
Hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Hasılı; Devlet Bey'in kritik müdahaleleri genellikle “kriz anlarında” ortaya çıkmıştır. Onun yaklaşımı çoğu zaman kısa vadede anlaşılamasa da, uzun vadede; devlet açısından kilitlenmiş mekanizmaların açılması, kronikleşmiş sorunların çözülmesi, siyasal ve toplumsal fay hatlarının ortadan kaldırılması, toplumsal mutabakatın sağlanması, istikrarsızlığın önlenmesi ve kurumsal meşruiyetin korunması şeklinde özetlenebilir.

Baki Selamlar...

Erhan ÖZÇAKIR


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —