Zakir TERCAN / HAREKET

Tarih: 13.11.2025 12:52

Nede güzel yıllardı o yıllar...

Facebook Twitter Linked-in

Yazıma; MHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Sayın İzzet Ulvi Yönter'in şu sözleri ile başlamak istiyorum: “Adam olmayana düşman bile olunmaz... Mert olmayana el bile uzatılmaz... Kurt kışı geçirir, ama yediği ayazı unutmaz... Başkasının namus ve haysiyetine dil uzatanlar bu değerlerden mahrum düşmüş alçaklardır... Bunların fikri yoktur, zikri yoktur, imanı yoktur... Ve bunlar şeytandır...”

Sayın Başkanımızın bu düşüncelerine canı gönülden katılıyoruz. Günümüz insanını az ve öz olarak o kadar güzel izah etmişsiniz ki, size ne kadar teşekkür etsek azdır. Biz, siz, hepimiz vede davamız bu tip insanlardan kurtulmalıdır.

Saygımızı bozarsak çok kişiyi bozarız, kimse sahibine güvenip itlik yapmasın! Tahammülü kalmamış insana hata yapmayın, silerken kendini düşünür sizi değil. “Allah herkesi sevdiğine değil de kıymetini bilene bağışlasın.” Size nasıl hissettirdiklerini unutmayın. Sizi nerede çaresiz ve yapayalnız bırakıp, hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam ettiklerini unutmayın.

Haksızlıklara, puştluklara, ayak oyunlarına susuşumuz çaresizliğimizden değildir. Hem edebimizden hem teşkilatçılığımızdandır. Çünkü; Bizimle iki adım atmaya bile yüreği olmayanları yıllardır sırtımızda taşıyıp dağlar aşmışız da, hiç haberimiz olmamış. Güven, inanç, samimiyet, sadakat herkezde olmuyor işte.

Karşında o kadar çok maskeli insan var ki onları tanımak için yoruluyorsunuz. Şayet dikkat ederseniz güzel olan bir şey var; o sizin hakkınızı aldıkça, siz onun sevaplarından kazanıyorsunuz. O halde, kaybettim diye üzülmeyiniz biraz daha derin bakarsanız, aslında kazandığınızı fark edeceksiniz!

Bazı şeyler gerçekten unutulmuyor. İyi gününüzde veya kötü gününüzde hiç fark etmez. Söylenen bir söz, omzunuza dokunan bir el, ayağınıza dolanan bir ayak, uzatılan bir el, yüzünüze çevrilen bir baş, hiç biri unutulmuyor. Öyle günlerde nerede durduğunuz ve ne yaptığınız o kadar önemli ki!

Köpeğe neden havlıyorsun demişler. "Kurdu korkutuyorum" demiş. Ee kuyruğun neden titriyor demişler. "Kurt'tan korkuyorum" demiş. Ya havlamayın ya da titremeyin. İt İti ısırır mı bilmiyorum ama, acayip havlıyorlar..

İsteseler, canımı vereceğim çok insanı, hayatımızdan çıkardık.. Çünkü yokluklarına üzülmek, yaptıklarına üzülmekten daha kolay. Kesinlikle uzak durulması gereken Dört "4"İnsan tipi 1-Saygısız, edepsiz, küfürbaz ve şımarıklar, 2-Kadir kıymet ve haddini bilmeyenler, 3-Menfaatini herşeyin üstünde tutanlar ve ahde vefası olmayanlar, 4-Yalan konuşmaktan çekinmeyen, iftira atandan, dedi-kodu-gıybet ve arkadan konuşanlar.

Merhum Namık Kemal diyor ki: “Zalimin yardımcısı olan kişi alçaktır. İnsafsız bir avcıya hizmet etmekten ancak köpekler zevk alır.”

Hayatta hiç bir zaman kendisi olamadığı için Maske takarak gezen soysuzlar... Şerefini kaybettikleri için, hayatları boyunca, boyunlarında fiyat etiketiyle dolaşmaya mahkûm olanlar...

Kemiğini kim verirse kapısında köpek olanlar... Avucum kadar yüreği olmayıp kolum kadar dili olanlar... Çıkarı olunca kıvırtarak gelen karaktersizler... Çıkarı söz konusu değilse selamsız giden haysiyetsizler...

Allah'tan başka kimseden korkmuyoruz, günü-saati geldiğinde ezer geçer gideriz...
Uğradığınız haksızlığın hesabını soramadığınızda üzülmeyin! Bazı hesapları sorma kuvveti ve kudreti yalnızca Allah'a aittir...

Karıncaya sormuşlar; nereye gidiyorsun dostuma demiş. Bu bacaklarla zor demişler. Karınca; olsun, varsam da yolunda ölürüm demiş... Yolunda ölünecek dostlara sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum...

Eğer yanında birleri eksiliyorsa üzülmeyiniz! Aksine sevinin... Gerçek dost ve seven hiç gitmezki... Ne güzel söylemiş Hz. Ali: "insanları tanıyan yalnızlaşır." Allah kimseyi nankör çıkarcı insanlarla sınamasın.

İnsanı ne sırtında ne de omuzunda taşıdıkları yorar... İnsanı asıl yoran şey; yüreğinde taşıdıklarından görmediği vefadır...

Korkmayacaksınız kimseyi kayıp etmekten! Bazılarına HAYIR demeyi, bazılarına EYVALLAH demeyi bileceksininiz... Aman o üzülmesin, aman o gücenmesin, aman o kırılmasın dediklerin bildimi kıymetinizi?

Yere düşen ekmeği hemen yerden alıp üç kere öperdik, iyi çocuklardık, yağ satardık, bal satardık ama birbirimizi hiç satmazdık, nede güzel yıllardı o yıllar... Ama şimdi ise; adam satmak moda olmuş. Hele şu işe bakın ki; yaşından başından utanmayan, şerefsizliği ve kahpeliği kendilerine meslek edinmişler... Onun-bunun arkasından sürekli konuşan, onun-bunun hakkında sürekli dedi-kodu yapan, ona-buna sürekli iftira atan ve fitne üretenler Allahın azabında can verirler İnşallah... Çünkü her ahın bir acısı vardır!

Siz hiç içiniz kan ağlarken, gülmek için zorladınız mı kendinizi? Kendini samimi gibi gösteren sahte insanlardan, bilgiçlik taslayan cahil insanlardan, tevazu kılığında dolaşıp benlik duygusu olan insanlardan, hatayı kendi nefsinde değil hep başkalarında arayan kibirli, dedikodu-giybet-iftira atan insanlardan sana sığınırız Allah'ım...

Zakir Tercan


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —