Tolga KAVALCI

Tarih: 12.10.2023 21:05

Ortadoğu’da güç dengeleri

Facebook Twitter Linked-in

İsrail-Hamas savaşı ile birlikte Ortadoğu’da güç dengeleri iyiden iyiye değişecek gibi duruyor. Sürecin bu noktalara kadar gelmesindeki sebepleri de göz önünde bulundurursak, Avrupa’nın ve siyonistlerin sözde 3.Dünya ülkesi, sömürü bölgesi olarak gördüğü Ortadoğu’da bıçak kemiğe dayanmıştır.

Günümüzde yaşanan olaylara 1917 tarihinden itibaren bakmak gerekir, İsrail'in kuruluş süreci, arkasındaki küreselcilerin ne denli desteği, siyonizmin İsrail üzerinden kirli projelerini daha iyi anlamak için tarihi iyi okumak gerekir. 

İsrail 1917 yılında, İngiltere'nin o dönem dışişleri bakanı olan Arthur James Balfour tarafından, ünlü sermeye sahibi ailelerinden, Lord Rothschild’a bir mektup yazarak sözde deklarasyon yayınladı. Bölgede yahudi devleti kurulmasını bunu İngiltere olarak desteklediklerini yazarak arz-ı mev’uda değindi. Böylelikle İsrail’in resmi temeli, kurulma aşamasındaki maddi kaynakları da belli olmuş oldu.

İsrail hepimizin malumu proje üzerine kurulmuş gözünü kan bürümüş, gücünü emperyalist ABD ve siyonizmden alan sözde bir devlet.

Kendilerinin inandıkları kutsal metinler dedikleri talmut kitabına göre hareket ederler. Yine inançlarına göre Talmutta 2024 yılı içiresinde sözüm ona büyük İsaril’in sınırlarının çizilmesi gerektiğine inanıyorlar. 

Bu sınırları incelediğimizde Filistin, Lübnan, Ürdün, Suriye, Irak ve hatta Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgelerini bu projeye dahil ettiklerini görüyoruz. Yani işin ucu yine dönüp dolaşıp bize Türkiye’ye geliyor. Aslında hedefleri tam da bu. Tüm kirli oyunlarına bu doğrultuda yön veriyorlar. 

Proje kapsamında peşinde oldukları ahid sandığı ve orijinal Tevrat konularına girmeyeceğim çok uzar. 

Yıllardır bunların peşindelerdi ve ulaşıp bulamadıkları için gözleri dönen cani gibi masumların çocukların kanına giriyorlar. Fakat gerçek şu ki; para üzerine proje üzerine kurulmuş, holding bazında yönetilen devletler mutlak yıkılmaya yok olmaya mahkumdur.

ABD’nin Ortadoğudan elini çekip yerini ortağı olan İngiltere'ye bırakma gayesini okur gibiyiz. ABD önümüzdeki kısa süreçte Pasifik bölgesine açılarak yelpazeyi genişletmeyi düşünürken bir yandan da Rusya ve Çin’in içinde olduğu Asya birliği Brıcs oluşumuna karşı yeni alternatifler geliştirmek istiyor.

Bir yandan da ulus devletlerin önünü kesmeyi ve dağıtmayı hedefliyorlar. Başta Türkiye ve Rusya'nın her alanda düşmanı olduklarını göstermektedirler. Ülkemizin etrafını saran ateş çemberi, savaşlar, ambargolar ve türlü hain tuzaklara rağmen Türkiye olarak devlet millet el ele felsefesini somut hale getirip mücademizi kararlılıkla sürdürmekteyiz. 

Küreselcilerin amaçları Türk-İslam alemini yok etmek Türklüğü yok etmek fakat isteselerde bunu asla başaramayacaklar. Aziz Türk milleti ve kadim devletimiz kıyamete kadar payıdar kalacaktır, bu coğrafyada var olacaktır. 

Tarihten günümüze kadar İslam alemine ve gönül coğrafyamıza yapılan fiziki ve psikolojik saldırıların farkındayız. Tam bu noktada özellikle her daim devletin ve milletin yanında olarak zafiyet oluşmaması adına önce beka diyen MHP'ye ve bilge liderimiz sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımızı, hürmetlerimizi sunuyoruz. Nitekim ülkücüler, devletimizin ve milletimizin bekası konusunda milli mücadelenin yılmaz savunucularıdır.                    

Ülkemiz yakın süreçte büyüyen bir Türkiye modeline geçecektir. Ekonomik anlamda, iç ve dış siyasette, enerji alanı, sosyal konularda olumlu gelişmeler yaşanarak milletimizin refah seviyesinin yükseleceğini öngörüyoruz. Cumhur ittifakının güçlü olması, milli devlet yapısının güçlü olmasına yardımcı olacaktır. Her şartta devlet aklına aziz heyete güvenimiz, saygımız sonsuzdur. Allah devletimizi ve milletimizi korusun. Birliğimiz daim olsun.                                                           

Tolga Kavalcı.                                         

12.10.2023


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —