Şakir DENİZ

Tarih: 15.11.2025 14:48

Toprak hepimize eşit dokunur!

Facebook Twitter Linked-in

Hayatın hengâmesinde kimimiz zenginliğin gölgesinde soluklanır, kimimiz yoksulluğun taşına diz çökeriz. Kimimiz güzellik peşinde koşar, kimimiz çirkin addedilen gölgelerden saklanırız. Lakin bütün bu ayrımların dili, toprağın kapısına varınca susar. Çünkü toprak, insanı yaratan Rabbin bir hatırlatıcısıdır: “Nereden geldinse oraya döneceksin.”

Kabre giren için artık ne yüzündeki çizginin önemi vardır ne cebindeki paranın. Ne soy-sop sorulur ne makam-mevki. Toprak, insanı yaratıldığı aslına çevirirken bize şunu fısıldar:
“Ben sizi eşit kabul ederim; dünya teraziniz burada geçmez.”

Bedenin aslı topraktır, ruhun yurdu Rahman’dır

İnsanın bedeni topraktan yaratılmıştır; onun için kabir, varılan son değil, dönülen yuva gibidir. Bir gün herkes; güzel, çirkin, güçlü, güçsüz, zengin, fakir… Hepsi aynı sessizliğin içine girer. Beden, toprağın koynunda çözülürken; ruh, Rabbine doğru hazırlanır.

İslam inancı bize şunu öğretir:
Ruh ölmez; mekân değiştirir.
Dünya denen imtihan hanesinden çıkar, asıl durağına doğru yol alır.

Kabirde beden toprağa karışırken, ruh için yeni bir âlem açılır: Berzah âlemi. Bu âlem, kıyamete kadar ruhun beklediği, dünyada yaptıklarının yankı bulduğu bir duraktır. Rahmetle yaşayana rahmet, zulümle yaşayana keder olarak tecelli eder.

 

 

Eşitliğin en saf hâli

Dünyada kimimiz ipek yastıklara baş koyar, kimimiz yıpranmış bir minderin kenarına. Ama kabirde herkes aynı toprağa uzanır. Aynı sessizlik, aynı yalnızlık, aynı hesap vaktinin bekleyişi…

Belki de asıl adalet burada görünür:
Toprak kimseyi kayırmaz.
Toprak kimseyi ayırmaz.
Toprak insanı kendi hakikatine döndürür.

Ölüm anında ruh, bir kuşun kafesten salınması gibi bedenden ayrılır. İslam’a göre müminin ruhu rahmet meleklerinin taşıdığı bir emanet olur; huzurla taşınır. Kulun kalbi dünyadayken Rabbine yakınsa ruhu da kabirde yakınlığa erer. Çünkü ruhun asıl makamı, dünya değil huzur-u İlâhîdir.

Dünya misafirhanedir; toprak kapıdır; ruh asıl yolcudur.

Bu yolculukta geriye kalan tek şey, kalpte taşıdığımız niyet, dilimizden dökülen dua ve elimizden çıkan hayırdır.

Gün gelir toprağa gireriz; fakat toprak sadece bedeni alır.

Ruh ise Rabbin huzuruna hazırlanır.

Ve işte o gün, dünyanın bütün ayrımları kalır; geriye hakikat kalır.

Şakir Deniz .


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —