HİÇ UYUMAYAN DEVLETİMİN VE
CUMHUR İTTİFAKI İLE ULU ÇINAR
NAZLI ÜÇ HİLALİMİN YANINDAYIM.
-756 YILLIK ENDÜLÜS… 550 YILLIK BALKANLAR OLMAMAK İÇİN;
“DEVLET-İ EBEDİ MÜDDET…”
-Büyük başak tarlaları, alev alev yanarkan, su taşıyıp söndürme yerine, tarla sınırı tartışması yapmak
o tarlaların tamamının yanması demektir.
-Cumhur İttifakının yaptığı yanan tarlayı söndürmektir.
-Bu ittifakı kabullenemeyenler tarlanın tamamının yanmasını isteyen akıl fukaralarıdır.
Gerçek düşmanlarıyla kavgaya KORKANLAR, “kadim dostlarını” düşman yaparlar ve ne yazık ki onlarla kavga eder duruma gelirler.
Hz. Mevlana Mesnevi’de der ki;
“Bin sene okusam...
-Ne biliyorsun deseler;
-HADDİMİ derim.!”
Bu yüzden dikenin ucuna çıkta, edep çizgisinin dışına çıkma. Hürmet eden hürmet görür.
Elbette “farklı düşünmek” gerekliliktir. Ancak farklı düşünenlerin “edep” dairesinde tartışması “erdemdir.” İtiraz etmek “yiğitliktir”. İtiraz edeni dinleyip izahta bulunmak “olgunluktur”.
Bu sayılanların her bir aşamasında kavga üslubuyla tavır almak ve kişiye “çakal ve mafya bozuntusu” demek “zayıflık ve acizliktir.!”
Lise yıllarından beri okuduğumuz Kutadgu-Bilig’te atamız Yusuf Has Hacip der ki;
“Toyların AYNADA göremediklerini, aksaçlılar KERPİÇ duvarda görürler.”
Fuzuli der ki;
“Söylesem faydası yok,
Söylemesem, sussam gönlüm razı değil” cümlesinden hareket ederek bir kıssadan hisse;
-Çeşme başında yaşlı teyze Köroğlu’na beddua edermiş ama tanımazmış.
Köroğlu’da duymuş bunu,
“-Ana… Neden Köroğlu’na beddua edersin” diye sormuş...
Teyze de cevap vermiş...
“-Ne bileyim oğlum herkes ediyor, bende ediyorum..”
Biliriz ki...GIYBET leş yemektir. Ülküdaşlarıma “İĞRENÇ” görünen leş, at hırsızlarına ŞEKERPARE’dir.
Okuyup da binlerce madde madde özetini çıkardığım MESNEVİ’de Hz. Pir der ki;
“Köpeğin önüne bir çuval ŞEKER koysan onun gönlü yine LEŞ peşindedir.!”
Sadi Şirazi ne güzel der;
“Bazen kendi halinde olmak güzeldir...Bu kadar hal bilmezin arasında.”
Bizim Çukurova halk kültüründe şöyle bir deyiş var;
“Yürü bre adam olmayanlar,
Adam gıymatı bilmeyenler,
Dar günümde olmayanlar,
Var günümde neyleyim sizi.”
-İNANDIĞIM DOĞRULAR ASLA DEĞİŞMEDİ…
-SADECE İNANDIGIM İNSANLAR DEĞİŞTİ.
Aziz Şehidimizin cenaze namazını kaldırımdan seyreden kadim dostlar, gittikleri yerlerde “dış kapının dış mandalı” bile olamadılar.
-Fikrini ve iradesini başka mecralara kiralamış ve BAŞINI KUMA SOKMUŞ olanların sözü de kendisi de muteber değildir.
-Ülkücü kavramıyla esasen hiç alakası kalmayan/olmayan ruhsuz biyolojik varlık olmaktan öteye anlam taşımadıkları hepimizce mâlumdur.
-Gittikleri yerlerde adam yerine konulmadığından hala vazgeçtikleri eski ünvanlarını kullananlara yazıklar olsun.
Hakedilmemiş bir yükselişin bilinen akibeti sadece düşüş değil, ani ve acıklı bir ÇAKILMADIR!
Kutlu davaya ihanet edenler buna müstahaktır.
Dualı ve şühedalı bir kutlu hareket olan gençlik sevdamız Üç Hilal’e ihanet edenlerin sonu ne acı ve ne rezilcedir.
Allah bize bunları tek tek seyr-i alem yapacak.! Biz de ibretle izleyeceğiz sonlarını.
DEVLET BEY gittikleri her kapıda dedikodu yapan bu “mızmız ve karamsar fitneciler” için ne de güzel söyler;
“Bakarsınız büyük dava adamı pozu verirler. Gerçekte koca bir hiçtirler.! İşlettikleri DEDİKODU ŞANTİYESİ, kaynattıkları FİTNE KAZANIDIR.”
Üniversite yıllarımdan beri zaman ve mekanda inandım ki ve emin oldum ki ucuz insanların üstüne kurulan hayaller bize pahalıya patlıyor.
Cumhur İttifakının devamında Ulu Türk Devleti ve Aziz Türk Milleti için hayırlıdır.
Allah bu beraberliği bozmak isteyenlere fırsat vermesin.
Buna sadece Türkiye’nin değil, tüm Türk Dünyası’nın ihtiyacı var.
CUMHUR İTTİFAKI... Sadece bir seçim ittifakı olmayıp, Türkiye’ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında, millî ve ahlâkî bir duruş ve bu çerçevede sürdürülecek tarihî bir birlikteliktir.
AK PARTİ ve MHP, Yenikapı’daki millî diriliş ruhu ile harekete geçmiş,devlet ve millet iradesini tahkim eden bir anayasa değişikliği neticesinde güçlü bir yönetim sistemi getirmiştir.
Böylelikle Türkiye artık yeni bir siyasî sürece girmiştir ve bundan geriye dönüş olmayacaktır.
CUMHUR İTTİFAKI:
Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır.
Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifak Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’lâ-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonunun alt yapısını adım adım inşa edecektir.
Türkiye’nin potansiyelini küçümseyen ve hazmedemeyenlere rağmen ülkemiz hızla gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmak için büyük adımlar atmaktadır.
Sevinenlerden olmak da bir nasip meselesi…
“DEVLET-İ EBEDİ MÜDDET”
Devlet varsa korkma, ümitsiz olma…Devletimize güveniyoruz. Sonuna kadar, sonsuza kadar "DEVLET-İ EBEDİ MÜDDET”
Dede Korkut Ata ne de güzel der;
“-Oğul dahi neylesin baba ölüp
mal kalmasa.
-Baba malından ne fayda başta
devlet olmasa."
Aziz Türk Milletini ve Ulu Türk Devletimizi sonsuza kadar yaşatmak adına asırlardan beri Türk Milletinin süreklilik gösteren “devlet-ebed-müddet” anlayışına sıkı sıkıya bağlanmak gerekir.
ANADOLU…Adını tarihe altın harflerle yazdıran onurlu, fedakar, cesur ve kahraman insanlarla VATAN olmuştur.
Hayat enerjimizi besleyen damarlardan biride ÜMİT etmektir. İnsan olmamız hasebiyle maddi ve manevi sıkıntılar bizi hiç bir zaman ümitsizliğe sevk etmemelidir..
İnsanoğlu bütün eksiklik ve kusurlarına rağmen ümidini hiç bir zaman kaybetmemelidir.
İnsanın ümitvar olmasının ruh ve beden sağlığı açısından önemi büyüktür.
ÜMİTSİZLİK insanı perişan eden bir duygudur. Dua eden insan Rabbinden daima ümitvardır.
Karamsar kişiler ulu devletimiz ve cumhur ittifakı aleyhine var güçleriyle insanlara ümitsizlik karamsarlık aşılıyorlar!
Oysa ki
-PKK kendisini lağvediyor.
-Silahları teslim ediyor.
-Herhangi bir şartının ve herhangi bir talebinin de olmadığını üstüne basa basa haykırıyor.i
-Yenildiğini açıkça beyan ediyor. Özerklikten ve ayrı bir devlet kurma mücadelesinden vaz geçtiğini belirtiyor.
-Bunu yaparken de ortaya somut deliller koyuyor.
-Bütün bunlara rağmen "Terörsüz Türkiye" meselesinde ağzı olan konuşuyor.
-Kulağı olan da bunları toplayıp dedikodu merkezlerine ulaştırıyor.
-Bu konuda ne Allah'tan korkuyorlar ne de kuldan utanıyorlar.
Bilsinler ki feresetine her daim inandığım Aziz Türk Milleti uyumuyor, milletimiz olup bitenleri yakından izliyor.
-Hiç bir insanımız evi, yurdu, yuvası bildiği vatanına bir başkasını ortak etmez! Sadece birlikte yaşamaya ve birlikte yaşatmaya razı eder.
Kırmızı çizgiler bellidir, açıktır ve nettir! Bu vatan, vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesindir.
Bizler hep birlikte Türkiye ve Türk Milletiyiz!
Şehit kanlarıyla sulanmış mübarek Anadolu topraklarında kurulan güzel ülkemiz Türkiye’ye, Aziz Vatanımıza kim hizmet ediyor ve kalıcı eserler veriyorsa o kişilerden Allah razı olsun.
Bu şühedalı topraklara hizmet edenlere ve kahramanlara dua edenler, bela okuyan zebanilerden fazla olduktan sonra millet ve vatan sevgimize gölge edemezler…
Devletinin ve milletinin selameti için geceli gündüzlü çalışan, dertlenen ve birbirini seven, birbirini tamamlayan böyle iki fani için şair ve devlet adamı Ziya Paşa der ki;
“Bilge Vezir Asâf’ın değerini bilmez Süleyman olmayan,
Bilmez insanın değerini alemde insan olmayan.”
Mesnevi’de Hz.Pir der ki;
“Kişi kim olduğunu bilmek isterse, kimleri sevdiğine baksın.”
Çünkü aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.
-Liderimi tanır… Liderimi bilirim. Teşkilatımı bilirim…
-Devlet Beyimize inancım tamdır ve her daim yanındayız.
Gerisi "lafügüzaf" yani rahatsız edici gereksiz boş laf…
Biliyoruz ki…İkinci bir Endülüs ve Balkanlar olmamak için iç barışın sağlanması gerekiyor…Satrançta bir hamle değil en az üç hamle ötesini görmektir. Devlet Bey dört hamle ötesini gördüğüne eminim.
DEVLET BEY…
Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır.
Türk’ün muazzam tarihinden kuvvet alarak şanlı ve büyük geleceğine yönelen kutlu hareketimizi;
-O’nun üslubundan,
-O’nun geniş ve derin tecrübesi,
-Rahmetli Başbuğumuzun dizi dibinde yetişmesi kültürü ile görmeli ve değerlendirmeliyiz.
DEVLET BEY;
Kendisini yetiştirmesi, efkârının, fikirlerinin genişliği, kıvrak zekası, çelik gibi sağlam karakteri fakat “gül yaprağından” daha nazik kişiliği;
Ülkücü Milliyetçi ve Muhafazakâr zümrenin ufkunda, gittikçe büyüyen bir ziya/ışık kütlesi hüviyetini iktisab etmiştir.
DEVLET BEY...
Ülkücü Hareket için hatta bütün Turan Coğrafyası için kendisine her zaman ihtiyaç duyacağımız büyük bir devlet adamıdır.
MHP her zaman devletin bekasını, milletin birliğini hep esas almış bir siyasi parti olmuştur. Bu amaçla milli değerleri benimsemiş bir gençlik yetiştirmeyi hep ön planda tutmuştur. Bunda da başarılı olunmuştur.
Devlet Bey gibi ferasetli dervişliğiniz yoksa Cihangir olsanız ne yazar…
Ulu Devletinin ve Aziz Türk Milletinin hizmetkârı olan Devlet Bey der ki;
“Ben kimsenin ülkücülüğünü vermedim, almakta benim haddime değildir.
Lâkin benim yol arkadaşım;
-Haram ve helâli bilen,
-Büyüğüne saygılı, küçüğünü koruyan, Ülküdaşını kollayan,
-Çizgisinde net olan,
-Vatan, Millet nedir bilen,
-Allah'tan korkup, kuldan utanan, fitne fesat işleriyle uğraşmayan ve...
-Teşkilatın emrinde olandır.”
Cenab-ı Allah…
Hem CİHANGİR hem DERVİŞ ruhlu
Devlet Bey’e güç kuvvet versin…Ve her daim yanındayız.
Devlet Bey’e Allah'tan sağlık sıhhat ülkü dolu nice güzel uzun ömürler diliyorum...
Öyle yapmacık sevgiler, göstermelik saygılar pek tutmaz Ülkü Ocaklının yüreğinde. Ülkücü sevdimi “yürekten” sever….Yürek başka birşey…
Popüler kültürün dayatmalarını pek göremezsiniz BOZKURT Yüreklerde…
Milli şairimiz M.Akif ERSOY ne de güzel söylemiş;
“-Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete
ram ol,
Yol varsa budur, bilmiyorum
başka yol.”
Yolumuz…Ülkücü iradenin doğduğu, yeşerdiği, büyüdüğü, yaşandığı tek bildiğim Rahmetli Başbuğumuzun iki büyük emaneti; Üç Hilal’li MHP ve Bozkurtlu Ülkü Ocakları ÇİZGİSİDİR..
Yeri gelmişken her daim söylediğimiz gibi:
VEFA;
Yangın varken seçtiğindir. Söndükten sonra seçsen ne yazar, vazgeçsen ne yazar.
Her seher vaktinde duamız odur ki;
Hak etmeyeni sevdirme bize Yarabbi..!
Hz.Pir Mesnevi’de der ki:
“Köpeği köpeklikten çıkartıp insana dost yapan ‘sadakat ve vefa’ dır. İnsanı insanlıktan çıkartıp köpekten daha aşağı yapanda sadakatsizlik ve vefasızlıktır.”
Vefa, bizim için yalnızca İstanbul’daki bir semtin veya bir faninin adı değildir.
Vefa adam olmaktır, ahlaklı olmaktır, mertliktir, iman ve vicdan alametidir.
Dava ve ülkü arkadaşlarımıza karşı bitmeyecek bir vefamız, eksilmeyecek bir muhabbetimiz vardır.
Rahmetli Başbuğumuzun ve Bilge Lider Devlet Beyimizin yolunda yürümek bizim için şereftir.
Meram Bağları’ndan;
SEVGİLER
23 Eylül 2025
Taş Medreseli Tarih Öğretmeni:
Ali KUZENCİK