ALLAH SAHTE DOSTLARA FIRSAT VERMESİN…
Çalışır, uğraşırsın ve bunun neticesinde de her olanda bir hayır ararsan bu teslimiyettir. Lakin gayretsiz ve emeksiz, miskince nasip beklemekse düpedüz tembellik ve enaniyettir. İnsan Allah’a sığınıp inançla nasip aramalı, gayret etmeli ve elindekinin kıymetini bilip şükretmeli.
Üstad Necip Fazıl’ın dediği gibi: “sana olan kızgınlığım geçer de, kırgınlığıma çare bulamadım…”
İnsanın sadece fiziki yapısı ve aklı değil, zamanla duyguları da olgunlaşıyor; merhamet duygusu, sevgi, saygı… Tecrübe sadece akla değil, duygulara da yansıyor ve insana iyilik denen o hakiki benliği kazandırıyorsa güzeldir. Gerisi sadece pişkinlik ve pekişmiş bir bencilliktir.
Size güven vermeyen kişilere güvenerek yola çıkmayın, inandıklarınızla yola çıkın…
Bazen haklı olmak bu dünyada insana bir kazanç sağlamaz ve haklılığınızı bile bile susmak zorunda kalırsınız. İşte böyle durumlarda elhamdulillah ya sabır deyip Yaradan’a sığınmak ve önünde sonunda hakkımızı hakkıyla alacağımız inancıyla yaşamak insan ruhuna derinden bir şifadır.
Yanımızdakinin dostumuz olup olmadığı, yolculuk esnasında ortaya çıkar…
Rızık yalnızca mal değildir! Sevmek, sevilmek ve iyi insanlara denk gelmek de rızıktır. Allah’ım! Bizi nasip etmeyeceğin hiç bir şeyin peşine düşürme. Sen olmuyor dersin. Allah ise halka halka diziyordur hakkında hayırlı olanı.
Gerçek dostların birbirleriyle karşılaşmaları; Zihin için cila, Kalp için şifadır…
Tanıdığımızı sandığımız insanları tanıyamamış olmanın üzüntüsü ve şaşkınlığı, bizi yolculuktan daha fazla yorar. Yani iyi gün dostu olmak kolaydır, en mühimi, kötü gün dostu olabilmektir…
Bizim yolculukta olmaz dosta kumpas…
Kimsenin hakkını kimseye bırakmayan, yarına bıraksa dahi yanına bırakmayan Allah'a hamd olsun… En tehlikeli düşman düşmeni bekleyen içten pazarlıklı dostundur… Rabbim! Bu sahte dostlara fırsat vermesin, dürüst dostlarımızın günleri sağlıklı, huzurlu bereketi geçsin.
Zakir Tercan